Erbakan şunları söyledi:
“Bilindiği üzere partimiz, 31 Mart yerel seçimlerinde Türkiye’de üçüncü parti konumuna yükselmiş, belediye başkanlığı seçiminde yüzde 6.2 oy almış, il genel meclisinde ve belediye meclisi seçiminde Türkiye genelinde yüzde 7 oy almış, böylelikle oylarını 14 Mayıs seçimlerine göre yüzde 100 arttırarak 31 Mart seçimlerinin tartışmasız galibi ve yıldızı olmuştur. Türkiye genelinde 62 belediye başkanlığını kazanmış durumdayız. Milli görüş belediyeciliğini, ahlaklı belediyeciliği en etkili şekilde uygulayacaklar ve milletimizin derdine yerelde derman olacaklar. Adil düzenin uygulanmasını yerelden başlatmış olacaklar. Kazandığımız illerin yanı sıra 20 ilde yüzde 10’un üzerinde oy aldık. Seçim barajının yüzde 7 olduğunu düşünürsek bu önemli bir başarıdır. Bu sonuçlar milli görüşün yeniden şahlanışı demektir. ve YRP’nin iktidar yürüyüşünün ayak sesleridir.
İsrail’in 7 Ekim’den beri Gazze’de devam ettirdiği çok açık bir soykırım, insanlık suçu, asrın vahşeti devam ediyor. Böyle bir tablo karşısında Osmanlı’nın ahfadı olarak bizlere katil siyonist rejimle ticaret yapmak yakışmaz çağrıları yapıldı ancak bunlara aylarca kulak tıkandı.6 ayın sonunda bütün bu tepkiler, iktidarın 54 mal kalemi için ihracat yapması ile sonuçlandı. Ticaret Bakanlığı’nı yayınladığı liste ile 54 mal kalemi için İsrail’e ihracatına kısıtlama getirilmiş oldu. Bununla ilgili önemli bir konu, hükümet yetkilileri daha önce yaptıkları açıklamalarda; ‘biz bu ticareti yapıyoruz ama İsrail üzerinden Filistin’e gidiyor’ diyorlardı. Bu kısıtlama bunun doğru olmadığını gösterdi. Yine hükümet yetkilileri bu aylar boyunca süren tepkilere ‘İsrail’le ticareti özel sektör yapıyor biz devlet olarak ticaret yapmıyoruz’ diyorlardı ancak doğrudan Sayın Cumhurbaşkanı’na bağlı olan Varlık Fonu şirketlerinden Eti Maden’in İsrail’e 21 ton borik asit gönderdiği de ortaya çıktı. Yani doğrudan doğruya devlerin de ticaret yaptığı ortaya çıkmış oldu.
Getirilen ticaret kısıtlamasıyla inancımızla, insanlığımızla, tarihi misyonumuzla bağdaşmayan bir tutumdan geri dönülmüş oldu. Bu tutumun daha da ileri götürülmesi, kısıtlamaların genişletilmesi gerekmektedir. Örneğin İsrail’i füze saldırılarına karşı korumak için kurulmuş olan Malatya Kürecik Radar Üssü’nün derhal kapatılması ve ayrıca İncirlik Üssü üzerinden Amerika’nın İsrail’e herhangi bir destek vermesinin de mutlaka önlenmesi gerekmektedir. Konu sadece ticaretle sınırlı değil. İran’ın 15 Nisan’da İsrail’e karşı gerçekleştirdiği operasyonda İran’dan fırlatılan 30 seyir füzesi ve 120 balistik füzenin yüzde 90’dan fazlası İsrail’in hava savunma sistemleri sayesinde engellendi. Bu füzelerin erken tespit edilmesi ve önlem alınması Kürecik Üssü sayesinde oldu. Bu tavır bize yakışıyor mu? Tamamen İran’ın muhtemel saldırılarına karşı siyonist rejimi korumak için kurulmuş bu üssün kapatılması lazım. Bizim bu açıklamalarımız sonucu İletişim Başkanlığı da bir açıklama yaptı ve ‘ Kürecik Radar Üssü’nün elde ettiği bilgiler NATO ülkeleriyle paylaşılıyor, İsrail’le paylaşılmıyor’ denildi. NATO ülkeleri içerisinde Amerika ve İngiltere de var. Dolayısıyla sizin bu ülkelere istihbarat vermeniz İsrail’e vermeniz demek. ABD’nin bu verileri alıp İsrail’le paylaşmayacağını kim garanti edebilir?”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erbakan, “Cumhur İttifakı’nda değil misiniz? Diğer liderler Erdoğan tarafından çaya çağrıldı, size davet geldi mi” sorusuna, “Bize davet gelmedi. Bu Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiridir. Bu olayın değerlendirmesi ve takdirini de tabii ki aziz milletimize bırakıyoruz. Biz YRP olarak kurulduğumuz günden beri milli görüş çizgisinde siyaset yapan bir partiyiz. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demeye her zaman devam ettik. Bundan sonra da devam edeceğiz. Doğrular milletin doğruları, milletin faydasına olan işler. Yanlışlar da milletin aleyhine olan işlerdir. Ama bizden ‘yanlışa da doğru deyin, bir noter makamı olun’ yaklaşımı bekleniyorsa bizim de orada durmamızın bir anlamı olmaz” dedi.