BU gelişmelerin ardından ‘Sokak röportajları yasaklanacak mı?’ sorusu akıllara gelirken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CNN Türk yayınında konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Tunç, sokak röportajlarında konuşmanın düşünce özgürlüğü açısından önemli olduğunu söyleyerek, bu konuşmaların başkalarının hak ve özgürlüğünü ihlal edecek şeklinde olduğunda kanunda yaptırım olduğunu savundu.
“Sokak röportajlarına yasaklama diye bir şey yok” diyen Tunç, konuya ilişkin sözlerinde “Basın yoluyla hakaret de suçtur, yüz yüze yaptığınız hakaret de suçtur. Düşünce özgürlüğünün kapsamını biz geçen senelerde yaptığımız değişikliklerle genişlettik. Eleştiri açıklamalarının suç olmayacağı düzenlemeleri hayata geçirdik. Ama bu özgürlüğün bir sınırı vardır. Ama siz halkı kin ve düşmanlığa sevk edecek şekilde konuşursanız tabii yargı devreye girer. Bunun suç olup olmamasını değerlendirecek olan yargı makamlarıdır” diye konuştu.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin de konuya ilişkin bir açıklamasında sokak röportajlarını hedef almış ve “Sadece verilmek istenen mesaj doğrultusundaki görüşlerin yer aldığı röportajlarda, sanki genelin sesiymiş veya toplumun büyük bir kesiminin görüşüymüş gibi yansıtılan vatandaş fikirleri, nesnellikten uzak, maksatlı yönlendirici tarafıyla dezenformasyona yol açmaktadır. Bu tarz yanıltıcı röportaj teknikleri, kitleleri bilinçli olarak etki altına almak amacıyla kullanılmaktadır. Bilhassa, yeni medya platformlarındaki bu tür yayıncılık faaliyetleri ve paylaşımlar, görsel yayıncılık alanında faaliyet gösteren Anayasal bir kurum olan RTÜK’ün takibindedir. RTÜK, kitleleri sosyolojik çatışmalara sevk eden bu tip yayın faaliyetleriyle alakalı görsel yayıncılık ilkeleri kapsamında gerekli çalışmaları yapmakta ve sürdürmektedir” demişti.