Tanrıkulu, “Murat Çalık’ın sağlık durumu iyi değil, son derece rahatsız. Bu haliyle cezaevinde tutulması gerçekten yaşam hakkı ihlalidir. Ben buna ‘sağlık hakkı ihlali’ falan demiyorum. Bu, doğrudan doğruya yaşam hakkının ihlalidir ve yaşamına kast edilmiş durumda.” dedi.
Yaklaşık 6 aydır cezaevinde bulunan Çalık’ın hangi suçlamayla tutuklu olduğunun netleşmediğini ifade eden Tanrıkulu, “Başka tedbirlerle tedavisini sürdürmesi mümkünken ısrarla cezaevinde tutuluyor. Bunun nedeni açık: Düşman ceza hukuku, kan davası ve yaşamına kast ediliyor” sözleriyle tepki gösterdi.
Tanrıkulu, Reform Enstitüsü Başkanı Mehmet Ali Çalışkan’ın da haksız yere tutuklandığını öne sürdü. ‘İstanbul İttifakı’ davası nedeniyle Çalışkan’ın cezaevinde tutulduğunu belirten Tanrıkulu, “Aradan 6 ay geçti, ne iddianame var ne de bir gelişme. Hiçbir hukuki dayanak yok” dedi.
Kürt kimliğiyle yerel siyasete katılımın engellenmeye çalışıldığını söyleyen Tanrıkulu, “Mesele ne kent uzlaşısında: ‘Kendisini Kürt olarak tarif eden yurttaşlarımız nasıl İstanbul’da bu kimlikleriyle belediye meclisi üyesi olurlar?’ Kendisinin bununla alakası yok, bu fikrin sahibi de değil. Ama tam da bu dönemde bu nedenle hapiste olmasını nasıl izah edeceğiz?” diye konuştu.
Tanrıkulu, “Bir yandan ‘insanlar silah bıraksın, sosyal ve siyasal yaşama katılsın’ diyoruz, diğer yandan İstanbul’da bu nedenle belediye başkanlarını ve yurttaşlarımızı hapiste tutacaksınız. Bu samimiyetsizliğin göstergesidir.” açıklamasında bulundu.
