‘Sansür iptali’ne sansür

‘Sansür iptali’ne sansür

Anayasa Mahkemesi’nin, İletişim Başkanlığı’nın basın ve ifade özgürlüğüne müdahale edebilecek bazı yetkilerini iptal etmesine ilişkin geçmişte verdiği hüküm, 2 Ağustos 2024 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Karar AYM’nin internet sitesinde yayınlandıktan kısa süre sonra kaldırıldı. Ardından yüksek mahkemenin sitesine bir süre erişim sağlanamadı. Yaşanan süreç gündem olunca AYM ‘İnternet trafiğinde yoğunluk yaşandı’ açıklaması yaptı.

İlerleyen saatlerde siteye erişim sağlandı ancak tartışmalar dinmedi. Hükümet kanadından geçmişte yapılan “AYM en yüksek yargı mercii değil” açıklamaları hatırlatıldı. Son yaşananlar ‘mahkemenin itibarını zedeleyen bir gelişme daha’ şeklinde yorumlandı. İletişim Başkanlığı’ndan AYM’nin kararına ilişkin yapılan açıklamada da ‘Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin çalışmaları açısından herhangi bir sonuç doğurmaz’ ifadesi kullanıldı.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Instagram’a erişim engeli getirdi. Kurum ‘katalog suçlara uyulmamasını’ gerekçe gösterdi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ‘57 milyon insanın kullandığı bir platforma erişimin kapatılması sansür’ tepkisini gösterdi. Karar sonrası İletişim Başkanı Altun’un “Haniye için taziye mesajlarını engelleyen Instagram’ı kınıyorum” açıklaması hatırlatılarak ‘Ali kıran baş kesen tavrı kabul edilemez’ denildi.

İletişim Başkanlığı’nın ifade özgürlüğüne dönük bazı yetkilerini iptal eden Anayasa Mahkemesi, Resmi Gazete’de yayımlanan kararı sitesinden duyurdu. Ancak saatler sonra önce paylaşım silindi ardından siteye ulaşılamadı. Tartışma yaratan durum karşısında hükümet kanadından gelen ve AYM’nin statüsünü tartışmaya açan açıklamalar hatırlatıldı. ‘Yüksek mahkemeye sansür demokrasiyi karartır’ tepkileri yöneltildi.

Anayasa Mahkemesi, CHP’nin yaptığı “İletişim Başkanlığının 17 Eylül 2020 tarihli ve 66 numaralı İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin bazı maddelerinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali ve yürürlüğünün durdurulmasına ilişkin” başvurusunu inceleyerek, karara bağladı. CHP’nin dava dilekçesinde, “Kurallarla, Başkanlığa verilen stratejik iletişim ve kriz yönetimine ilişkin görevlerin, haberleşme ve basın özgürlüğüyle ilgili olması nedeniyle kanunla düzenlenmesi gerektiği, temel hak ve özgürlüklerin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenemeyeceği, kurallarda öngörülen görevler kapsamında alınacak tedbirlerin genel çerçevesinin ilke ve esaslarının belirlenmediği ve kuralların Anayasa’ya aykırı olduğunu” belirtilmişti. Davaya konu olan kurallarda ise “Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik iç ve dış tehdit unsurlarını analiz ederek stratejik iletişim ve kriz yönetimi açısından gerekli tedbirleri uygulamanın ve Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yürütülen psikolojik harekât, propaganda ve algı operasyonu faaliyetlerini belirleyerek her tür manipülasyon ile dezenformasyona karşı faaliyette bulunmanın, İletişim Başkanlığı bünyesinde ihdas edilen Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığının görevleri arasında olduğunun düzenlendiği” ifade edildi. AYM, söz konusu kuralların düzenlendiği 66 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 5’inci maddesiyle 14 numaralı İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne eklenen 6/A maddesinin c ve ç bentlerinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verdi.

Exit mobile version