İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen 7 sanıklı duruşmada tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük ve 4 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı.
Fatih Terim de Seçil Erzan davasına müdahil oldu: ‘3 milyon dolar dolandırıldım, iyi niyetim suistimal edildi’
Seçil Erzan hakkında yeni şikayet: Doktorunun parasını almış
Duruşmada savunma yapan sanık Seçil Erzan, “Banka çalışanlarının paraya dokunması yasaktı. Biz paraya öcü gibi bakıyorduk. Ben burada hukuki olarak bana bir zararı olur mu diye düşünmeden her şeyin doğrusunu anlatıyorum. İnceleme sırasında bana avukatın var mı diye sordular. Bir avukat ayarlandı başta, o avukatı bana kesinlikle banka tutmuştur. Ben sürekli Florya’ya, Galatasaray tesislerine gidiyordum, sürekli dışarıdaydım. İstanbul’un en büyük tefecisi denen adam Süleyman Aslan odama geliyordu, kimse bunu bilmiyordu, duymuyordu. Karanlık bir şeyler döndüğü belliydi ama kimsenin bilmemesi normal değildi. İnsanlar kendilerini bu paranın bankada olduğuna inandırmaya çalıştılar, bunun olmadığını bile bile yaptılar. Son 1 yıldır benim canımı alsalardı ben bu kadar acı çekmezdim. Bankanın bunu bilmiyoruz, gişe dışı işlem yok demesi. Mesela Fatih Terim hiçbir zaman şubeye gelmedi ama elden para götürürdüm. Birçok müşterimizin evine biz para götürdük, burada bankanın görmeme ihtimali yoktu. Bana ‘ne yapıyorsun kızım sen’ demeliydi.” dedi.
Savunmasına devam eden Erzan, “Müşteriler 500 bin lira ve üzeri kredi çekeceği zaman ne için çektiğini belgeli olarak bankaya sunmak zorundaydık. Arda Turan 33 milyon dolar para çekti. Ancak ne için yatırım yapacağına dair evrak sunmadı. Bölge müdürü beni arayıp, ‘Neden belgesi yok?’ diye sordu. Çünkü dikkat çeken bir olaydı. Her şey belliydi ve anlaşılabilirdi ama her şeyi ben yapmışım. Banka dövizi çıkarmayın denen bir durumda piyasalarda milyon dolarların aynı gün şubeden çıkarılmasıyla ilgili bana sormalıydı. Banka hiçbir şey görmedim, duymadım diyor. Bankanın bunu görmeme durumu olmamalıydı” şeklinde konuştu.
Savunmasına devam ettiği ve tahliye talebini belirttiği sırada ağlamaya başlayan Erzan, mahkeme başkanına “Benim gerçekten dolandırıcı olduğumu düşünüyor musunuz? Buna inanıyor musunuz?” dedi.
Sonrasında ise, “Bu paradan asla menfaat sağlamadım. Benden zorla aldılar. Silah dayasalar bu kadar olmazdı. Ortada başka olan biten yok. Bu paraları ben alsam zaten bir plan yapardım. İnsanların çok açgözlü davranması, bile bile benden talep ettiler. Banka ‘Seçil’in yurt dışına çıkacağını, kaçacağını düşündük’ dedi oysa ben herkesi çağırdım zaten. Benim kaçmak asla aklımın ucundan bile geçmedi, ben bu insanların nasıl parasını ödeyebilirim derdindeydim. Bankanın da bu konuda elini taşının altına koyması lazımdı. Sorumluluğunu bilmesi gerekiyordu. Ya gidip bankayla tefecilerden parayı alacaktık ya da banka bu paraları ödeyecekti.” dedi.