Şile’de 222 metre kare alan orman sınırları dışına çıkarıldı: ‘Suskunluğun bedeli yaşanmaz bir İstanbul”

Şile’de 222 metre kare alan orman sınırları dışına çıkarıldı: ‘Suskunluğun bedeli yaşanmaz bir İstanbul”

ANKARAGÜNDEM’ın sık sık gündeme getirdiği ormanlık alanların talan edilmesi haberlerine bir yenisi daha eklendi. Cumhurbaşkanı kararıyla İstanbul Şile’de toplam 222 bin metrekarelik bir alan daha Kuzey Ormanları sınırları dışına çıkarıldı.

Ömerli ve Darlık barajları çalışmalarından etkilenen köylerde yaşayanları iskan etmek için alındığı açıklanan kararı, Kuzey Ormanları Savunması Sözcüsü Başar Alipaça ANKARAGÜNDEM için değerlendirdi.

“İSTANBUL’DA TAHRİP DÖNGÜSÜNE GİRİLDİ”

Alipaça’ya göre yaşanan tüm bu talan, iktidarın yanlış kentleşme ve kenti büyütme politikaları sonucunda yaşanıyor:

Alipaça bir yanda susuzlukla karşı karşıya kalındığını fakat bir yandan da ormanların sistematik bir şekilde tahrip edildiğini belirtiyor ve İstanbul’un girdiği “Tahrip döngüsü”nü şu sözlerle anlatıyor:

“BİNLERCE METRE KARE ALANDAKİ AĞAÇLAR TIRAŞLANACAK”

Alipaça, Darlık çevresinin sık ormanlardan oluştuğunu ve buranın yerleşime açılmasının binlerce metre kare alandaki ağacın traşlanması anlamına geldiğini söylüyor:

“Bu yapılan, taşıma suyun miktarın artırmak ve Ömerli barajında tutmak için yapılan çalışmaların sonucu bu. Bu da bir şekilde ormanın da sular altında kalmasına yol açacak. Bundan etkilenen köyleri taşımak için bir rezerv alanı, kamulaştıracağı bir alan yok. Orman hem bedava hem de yasal olanağı var. Bir çırpıda orman olmaktan çıkarmış, yerleşime açmış. Darlık’ın çevresi sık ormandır, boşluk veya tarım arazisi yok orada. Bu da çok büyük bir ormanlık alanı tıraşlayacakları anlamına geliyor. Darlık’ta orman statüsünden çıkarılan alan 153 bin metre kare. Öte yandan bu istimlak edilen köyler de tarihi köyler. Darlık çok eski yerleşme ve bunun tarihini de sıfırlayacaksın. Ormanda dönüm dönüm araziyi tıraşlayıp, buraya da toki konutları dikip, köy kurdum diyerek bu insanları yerleştireceksin. Burada tarihi miras, bellek kaybı da var.”

“SUSKUNLUĞUN BEDELİ, YAŞANAMAZ İSTANBUL”

Alipaça, tüm bu kuralsızlık ve plansızlığa rağmen pek çok kesimin bu talana sessiz kalmasını da, iktidarın “İstanbul’u suyunu karşılayacağım” söylemiyle açıklıyor ancak bu tahribatın sonucunda doğa kaybının daha büyük sorunlara yol açacağı ve bu suskunluğun bir bedeli olacağını da belirtiyor:

Exit mobile version