Ankara’da katledilen Ülkü Ocakları eski Başkanı Sinan Ateş’e ilişkin yargı süreci eleştirilere neden oluyor. Üç kez savcı değiştikten sonra 16 ayda hazırlanan iddianamede ne bilirkişi raporu ne Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in ifadesi yer aldı. Ateş’in adresini isteyen Ülkü Ocakları Başkanı’nın isminin geçmediği iddianamede örgüt yapılanmasından da bahsedilmedi. Muhalefet temsilcileri “Siyasi bir suikast düpedüz örtbas edilmek isteniyor” tepkisini gösterdi.
Gelinen noktada her gün ortaya çıkan delillerin iddianamede yer almaması toplumdaki rahatsızlığı artırdı. Tetikçinin kaçırıldığı çakarlı aracın görüntüsünün Plaka Tanıma Sistemi’ne takılmasının ardından olay günü kullanılan ikinci bir araç olduğu iddiası yansıdı. Aracın kimin üzerine kayıtlı olduğu ve kimler tarafından kullanıldığının ortaya çıkarılması gerektiği belirtildi. HSK’ya ‘görev’ çağrıları yapılarak ‘Bu savcı görevden alınacak mı?’ soruları yöneltildi.
Sinan Ateş suikastına ilişkin iddianameyi hazırlayan savcının, bilirkişi raporundan çakarlı araç görüntüsüne kadar somut delilleri yok sayması yargılamanın geleceğine yönelik endişeye neden oldu. Aile başta olmak üzere kamuoyundan yargıya gölge düşmesi riskine karşı HSK’ya ‘harekete geç’ çağrıları yapıldı. Her gün kritik yeni bir delil ortaya çıkmasına rağmen ‘içi boş’ eleştirisi yöneltilen dosyasının kabul edilmesinin davada adaletin yerini bulacağına dair inancı zayıflatacağı kaygılarını artırdı.
Sinan Ateş cinayeti iddianamesi eksikleriyle ve içinde yer alan bilgilerle kamuoyunun gündeminde yer tutmaya devam ediyor. İddianamenin kırpılmış halinden bile çıkan detaylar cinayetin planlı işlendiğine dair birçok işaret taşıyor. Ateş’in öldüren tetikçi Eray Özyağcılar’ı kaçıran araçların MHP ve Ülkü Ocakları’na ait olduğu ortaya çıkmıştı. O araçlardan Audi marka, 06 AT 5021 plakalı aracın ise Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın kullandığı araç olduğu anlaşıldı. Yıldırım’ın sosyal medya hesaplarından paylaştığı görüntülerde bu aracı kullandığı görünüyor. Ayrıca Gelecek Partisi Genel Başkanı Selçuk Özdağ’a yönelik silahlı saldırıda kullanılan aracı kiralayan Ankara Ülkü Ocakları İl Başkan Yardımcısı Suat Yılmazzobu’nun da adı Ateş cinayeti iddianamesinde geçiyor. Yılmazzobu, iddianamede cinayetin azmettiricisi olarak geçen Tolgahan Demirbaş’a cinayet öncesi takibe alınan Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’e ait kimlik ve ikametgah bilgilerini paylaşan kişi. Bu arada. Sinan Ateş cinayetinin tetikçisi Eray Özyağcı’nın iki araçla kaçırıldığı ortaya çıktı. Bu araçlardan birinin MHP’ye, diğerinin Ülkü Ocakları’na tescilli olduğu belirlendi. İkinci aracı kullanan kişinin kimliği ortaya çıkarken, savcının iddianamede siyasi bağlantıları karartmaya çalıştığı iddia ediliyor.
İddianame dava başlamadan büyük tartışmalara neden oldu. Üç kez savcı değiştikten sonra 16 ayda hazırlanan iddianamede ne bilirkişi raporu ne Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in ifadesi yer aldı. Ateş’in adresini isteyen Ülkü Ocakları Başkanı’nın isminin geçmediği iddianamede örgüt yapılanmasından da bahsedilmedi. Muhalefet temsilcileri “Siyasi bir suikast düpedüz örtbas edilmek isteniyor” tepkisini gösterdi. Gelinen noktada her gün ortaya çıkan delillerin iddianamede yer almaması toplumdaki rahatsızlığı artırdı. Tetikçinin kaçırıldığı çakarlı aracın görüntüsünün Plaka Tanıma Sistemi’ne takılmasının ardından olay günü kullanılan ikinci bir araç olduğu iddiası yansıdı. Aracın kimin üzerine kayıtlı olduğu ve kimler tarafından kullanıldığının ortaya çıkarılması gerektiği belirtildi. Başta Ateş ailesi olmak üzere kamuoyundan HSK’ya ‘görev’ çağrıları yapılarak ‘’Bu savcı görevden alınacak mı?’’ soruları yöneltildi.