Şirketlerin üst düzey yöneticilerine ve personeline tahsis ettiği araçlar, son dönemde vergi incelemelerinde büyük bir sorun haline geldi. Maliye’nin ve Danıştay’ın yorumları şirketleri ciddi vergi riskleriyle karşı karşıya bırakıyor. Detaylar haberimizde!
Son günlerde vergi gündeminde bomba etkisi yaratan bir konu var: Şirketlerin üst düzey yöneticilerine ve satış-pazarlama gibi pozisyonlardaki personeline tahsis ettiği araçlar. Yıllardır süregelen bu uygulama, artık vergi incelemelerinde mercek altında. Maliye ve Danıştay’ın son yorumlarıyla, bu araçların iş dışı kullanımları (işe geliş-gidiş, hafta sonu, tatil kullanımları) “ücret” olarak kabul ediliyor ve şirketler vergi ziyaı cezalarıyla karşı karşıya kalıyor!
Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesi, uzun yıllardır şirket personeline sağlanan menfaatlerin ücret olarak değerlendirilmesini öngörüyor. Kanun aynı kalsa da Maliye’nin idari yorumu değişti! Artık şirketlerin araç tahsisi, personelin “net ücreti” olarak kabul ediliyor. Yani, araçların iş dışı kullanımına ilişkin giderler (yakıt, bakım, vs.) brütleştirilerek vergilendiriliyor.
Maliye: Şirket araçlarının iş dışı kullanımı, çalışanlara sağlanan bir menfaattir. Bu menfaat, net ücret olarak kabul edilmeli ve gelir vergisi stopajına tabi tutulmalıdır.
Danıştay: Maliye’nin görüşünü destekler nitelikte kararlar veriyor. Çalışanlara sağlanan, işle ilgili olmayan menfaatlerin ücret kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.