“Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre; gazeteci, mağdurun, güçsüzün, yoksulun, ötekileştirilenin ve sesini duyuramayanların sesi olmakla yükümlüdür. Gazeteci, basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanır. Bu amaçla her türlü sansür ve oto sansürle mücadele etmeli, halkı da bu yönde bilgilendirmelidir. Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere öteki tüm sorumluluklarından önce gelir. Bilgi ve haber ile özgür düşünce, herhangi bir ticari mal ve hizmetten farklı olarak toplumsal nitelik taşır.
“Bahçeli meslektaşlarımızı tehdit etmiştir”
Ancak medyanın çoğunluğunu kontrol eden iktidar, haberin üretimini engelleyip, yurttaşı bilgisizleştirmekte, var olan olumsuzlukları normalleştirmeye, kamu yararına zarar veren eylemleri gözden uzak tutmaya çalışmaktadır. 26 Kasım 2024 tarihinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ‘Halk TV başta olmak üzere medya organlarını ve patronlarını tek tek not aldığımızı, zamanı geldiğinde burunlarından fitil fitil getireceğimizi duyuruyorum’ diyerek meslektaşlarımızı tehdit etmiştir.
Aynı gün Diyarbakır’da gazeteciler Roza Metina, Ahmet Sümbül; İstanbul’da Erdoğan Alayumat (serbest), Bilge Aksu (serbest), Tuğçe Yılmaz (Bianet), Suzan Demir (Gazete Duvar); Batman’da Mehmet Uçar (serbest); Ankara’da Bilal Seçkin (serbest) gözaltına alınmıştır. RTÜK ise 27 Kasım 2024 tarihinde yapılan toplantısında; Halk TV, Flash Haber, Tele 1, Sözcü TV, NOW TV, Star TV, Show TV, Kanal D, S Sport, Exxen ve TV8’e yüzde 3 idari para cezası ve yayın durdurma içeren 13 ayrı yaptırım uygulamıştır.
Anayasa ve Basın Kanunu’na uyma çağrısı yapıldı
Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünü engellemek için gazetecilerin keyfi olarak gözaltına alınması, tehdit edilmesi, tutuklanması ve medya kuruluşlarının RTÜK eliyle sansür amacıyla düzenli olarak cezalandırılması demokrasi ayıbıdır. Yurttaşın haber alma hakkının engellenmesidir. Biz Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak yurttaşın haber alma hakkının engellenmemesini, gözaltındaki gazetecilerin serbest bırakılmasını istiyoruz. Bir kez daha iktidarı Anayasa’ya, Basın Kanunu’na, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne uygun davranmaya, gazetelerin can güvenliğini sağlamaya çağırıyoruz.”