Soruşturma sürerken, 2024 yılı ağustos ayında Avukat Aylin Arslanatar, Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i aradı.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Savcısı Engin ile önce telefonla konuşan Arslanatar, bazı şüphelilerin tahliyelerini gerçekleştirmezse savcıya yönelik suikast yapılacağı, ailesine zarar verilebileceği tehdidinde bulundu. Avukat Arslanatar ile birlikte Mustafa Kemal Zengin isimli bir kişi de tehditlerde bulundu.
NTV’de yer alan habere göre, savcının yakınlarına ve yaşadıkları yerlere ilişkin bilgilerin ne şekilde sızdırıldığına dair araştırma yapılmış, savcının odasına kayıt cihazı yerleştirilmişti.
1 Ekim’de, Avukat Arslanatar ile irtibatı tespit edilen Zengin, eski müsteşar olduğunu ileri sürerek, savcıya telkin ve tehditlerde bulundu. Zengin’in savcıyı açık şekilde ölümle tehdit etmesi kayıt altına alınmıştı. Savcıyı makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin, bebek çetesinin avukatıyla birlikte savcının gizli kamera konulan odasında konuştu.
Zengin’in şu sözleri kayıt edildi:
“Ben 50 kişiye talimat verdiysem, benim adıma 50 kişi hareket ediyorsa sen gelenleri toplamakla bitiremezsin. Bunlar normal birileri değil diyorum. Sal içeridekini. Belayı defet. Artık mevzu şey mevzusu değil, kasıtlı olarak zarar mevzusu. Karşındaki adil insan değil. Gittiğin poligonda giriş çıkış saatin, yanındaki güvenliğin artırılması ailen kiminle konuşuyor? Kız kardeşin kiminle konuşuyor? Baban nereye gidiyor. Hanımı bakkala giderken mi? Babası camiye giderken mi? Neyin tedbirini alacaksın. Karşındakinin kim olduğunu bilmeden.”