Diken’de yer alan habere göre, akciğer kanserlerinin yüzde 90’ı sigaradan (tütün ve tüm tütün mamulleri) kaynaklanıyor. Sadece içenler değil, yanlarında içilenler de riskle karşı karşıya. Sigara, akciğer kanser riskini beş ila 15 kat artırıyor. Sigara içmeye başlama yaşı, toplam sigara içme süresi ve günde içilen sigara sayısı gibi faktörler de riski belirliyor. Sigaraya ne kadar erken yaşta başlanmışsa, ne kadar uzun süreden beri ve ne kadar fazla sayıda içiliyorsa risk o kadar artıyor.
Sigara dışında puro, pipo, nargile hatta hayvan çalışmalarında elektronik sigaranın da etkili olduğu bildiriliyor.
Akciğer kanserinin diğer bir önemli sebebi ise hava kirliliği. Hava kirliliği, WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından kanserojen olarak kabul ediliyor. Asbest, benzen, krom, nikel, kadmiyum gibi metaller, vinil klorür, arsenik, ultraviyole ışınları da akciğer kanserinde etkili olabiliyor.
1 Ağustos Dünya Akciğer Kanseri Günü dolayısıyla açıklama yapan Türk Toraks Derneği’ne (TTD) göre akciğer kanseri vakalarının yüzde 85’inden fazlasından hala sigara sorumlu.
TTD Torasik Onkoloji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Tuncay Göksel, işyeri ve evde hava kalitesinin artırılması, zararlı gaz ve kimyasallara maruziyetin azaltılmasının da önemli koruyucu tedbirler arasında yer aldığını hatırlattı.
TTD Merkez Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, akciğer kanserinin erken teşhisinin, tedavi başarı oranını artırdığını ve hastaların yaşam sürelerini uzattığını söyledi. Ancak, erken evrelerde belirtilerin genellikle hafif veya belirsiz olması nedeniyle, birçok hasta ileri evrede teşhis ediliyor. Düzenli sağlık kontrolleri ve akciğer kanserine özgü tarama testleri, erken teşhis için en etkili yöntemler.
Uzun süre sigara içen, özellikle de aktif sigara içicilerinin geçmeyen öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüs ve kemik ağrıları, yutkunma güçlüğü, ses kısıklığı, iştahsızlık, halsizlik ve kilo kaybı gibi yakınmaları olduğunda hekime başvurması tanı için önemli.