Vücut direncini artıran ve geleneksel lezzetler arasında önemli bir yere sahip olan kurut, doğal antibiyotik olarak bilinir ve mikroplarla savaşmada etkili bir besin olarak öne çıkar. Türkiye’de özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak tüketilen bu besin, son yıllarda Kırgızistan’da da popüler hale geldi.
Türkiye’nin çeşitli köylerinde el yapımı olarak üretilen kurut, yoğurdun süzülmesiyle elde edilen katı ve kuru bir süt ürünüdür. Özellikle yaz aylarında bolca üretilen bu lezzet, genellikle Türk mutfağının yöresel yemeklerinde kullanılır. Kalp, şeker ve tansiyon gibi birçok hastalığa iyi geldiği düşünülen kurut, aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirme özelliğiyle de bilinir.
Binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan kurut, Orta Asya’nın göçebe halkları tarafından nesilden nesile aktarılan bir besin olarak da bilinir. Türkiye’de olduğu gibi Kırgız mutfağında da önemli bir yere sahip olan bu süt ürünü, günümüzde farklı tatları, renkleri ve şekilleriyle geniş bir tüketici kitlesine hitap ediyor.
Kurutun yapımında, süzme yoğurdun suyu iyice alındıktan sonra, içine tuz veya kaya tuzu eklenir. Ardından, gölgede kurumaya bırakılır ve iyice sertleştikten sonra kullanıma hazır hale gelir. Bu geleneksel yöntemle elde edilen kurut, hem uzun süre dayanabilen bir ürün hem de sağlık açısından oldukça faydalıdır.
Süt ve süt ürünleri vücut için pek çok fayda sağlarken, kurut da bu grubun önemli bir parçası olarak öne çıkar. Özellikle kemik sağlığını destekleyen kalsiyum açısından zengin olan bu besin, osteoporoz riskini azaltmada etkilidir. Ayrıca, yüksek protein içeriğiyle kasların korunmasına ve güçlendirilmesine yardımcı olur.