Son beş yıl içerisinde Türkiye’den yapılan vize başvurularında ret oranı dört katına çıkarak yüzde 16’yı geçti. Bu artış, Türk vatandaşlarının Avrupa ülkelerine seyahat etme şansını giderek daha zor hale getiriyor. Vize başvurularının büyük bir kısmı reddedilirken, onaylanan vizelerin süreleri de giderek kısalmış durumda. Genellikle sadece birkaç günlük vize onayı alınabiliyor, bu da uzun süreli seyahat planlarını neredeyse imkânsız kılıyor.
Sosyal medyada kullanıcılar, aldıkları vizelerin geçerlilik sürelerinin sadece 2-3 gün olduğunu belirterek durumu eleştiriyor. Bu, özellikle turistik ve iş seyahatleri için büyük bir sorun yaratıyor.
Avrupa Birliği ülkelerinin vize politikası, Türkiye’de tepkiyle karşılanıyor. Birçok sosyal medya kullanıcısı, “Avrupa, Türklerin gelip ülkelerinde para harcamasını bile istemiyor” şeklinde yorumlarda bulunarak, vize başvurularına uygulanan katı prosedürleri ayrımcı bir yaklaşım olarak değerlendiriyor. Avrupa’nın bu tutumu, Türk vatandaşlarının seyahat özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtlayan bir engel olarak görülüyor.
ABD’li gazeteci Vanessa H. Larson da Avrupa’nın Türk vatandaşlarına uyguladığı vize politikalarını eleştirerek, bu yaklaşımın haksızlık olduğuna dikkat çekti. Larson, vize başvurularında artan zorlukların, Türklerin seyahat özgürlüğünü ihlal ettiğini belirtti.
Almanya, özellikle Türkiye’den gelen vize retlerine karşı uyguladığı itiraz sürecini daha da uzatarak, vize politikalarında daha sıkı bir tutum sergileyeceğini gösterdi. Almanya, Çin, Fas ve Türkiye gibi ülkelerden gelen vize retlerine yönelik itirazları bir yıl süreyle askıya almıştı. Bu uygulamanın süresi, 30 Haziran 2025’e kadar uzatıldı. Bu karar, Türkiye’ye yönelik vize politikasında herhangi bir yumuşama sinyali vermediği gibi, Avrupa’nın vize başvuruları konusundaki katı tutumunu da pekiştirdi.