UNESCO o yoğurdu tescilledi! Türkiye’de sadece Kayseri’de yapılıyor, taş gibi yoğurdun gerçek sırrı buymuş

UNESCO o yoğurdu tescilledi! Türkiye’de sadece Kayseri’de yapılıyor, taş gibi yoğurdun gerçek sırrı buymuş

Akit’te yer alan habere göre, Ağırnas’ın son dorak ustası olan 75 yaşındaki İsmail Yıldız, bu geleneği yaşatmaya devam ediyor. Babasından öğrendiği dorak ustalığını 55 yıldır sürdüren Yıldız, bahar aylarında yöredeki ocaktan temin ettiği taşları evinin bahçesinde işleyerek dorak taşlarını hazırlıyor. Buzdolabının bulunmadığı dönemlerde yoğurdun bu taş kaplarda saklandığını belirten Yıldız, bu yöntemle yoğurdun hem uzun ömürlü olduğunu hem de farklı bir aroma kazandığını ifade ediyor.

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan bu değerli taş, bölgenin kültürel mirasının önemli bir parçası olarak kabul ediliyor. Dorak taşlarının korunması ve yaşatılması, Kayseri’nin kültürel mirasını gelecek nesillere aktarma noktasında büyük bir öneme sahip.

Yıldız, eskiden mahallede dorak taşıyla uğraşan yaklaşık 10 usta bulunduğunu belirterek, “Komşularımız, arkadaşlarımız yaşlandı, onlar bıraktı. Burada yapan bir ben kaldım. Mayısta, nisanda gideriz, taşı sökeriz, hafif bir taştır. Ocaktaki taşın üstünü kepçeyle açtırırız. Traktöre yükleyip getiririz. Şimdi günde üç tane ancak yapabiliyorum. Eskiden daha fazla satılırdı. Şimdi köyde 2-3 ton süt satılıyor. Eskiden satış yoktu, herkes evinde beslediği hayvanın sütünden yoğurt yapar, dorak taşına koyardı. Bunun yoğurdunu günlük olarak yersin. Benden alanlar Ankara’ya, İstanbul’a, Almanya ve Fransa’ya götürdü, isteyene kargoyla gönderiyoruz.” diye konuştu.

Taş kaba konulan yoğurdun süzülerek suyunu dışarı verdiğini ve durdukça kıvamının arttığını aktaran Yıldız, “Bunun yoğurdu çok güzel olur. Eğer kap 3 kilo yoğurt alıyorsa süzülerek 1,5 kiloya düşer. Eskiden yapılan dorak taşları 50-60 kilogram yoğurt alırdı, her gün üstüne yoğurt eklenirdi, sonra yağı alınırdı, yoğurdu tarhana yapılırdı.” dedi. Yıldız, kızı ve 3 oğlunun da dorak yapımını bildiğine işaret ederek, “Ben bıraktıktan sonra yaparlar mı, yapmazlar mı bilmiyorum. Ben 75 yaşındayım, belki 3-4 sene daha yaparım, sonra bırakırım. Bunun yoğurdunu yiyenler bu taşı bilir, alır. Yumuşak bir taş olduğu için yoğurdu süzüyor. Bu taşın ocağı bizde var. Bu meslek bizim buralarda 150-200 yıllık.” şeklinde konuştu.

Exit mobile version