Dr. Fatih Kartal, son dönemlerde yıldırım düşmesi olaylarında ciddi bir artış yaşandığını belirtti. Bu artışın iklim değişikliği ile doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayan Dr. Kartal, “Özellikle son zamanlarda yıldırım vakalarında ciddi oranda artış olduğunu görüyoruz. Artan yıldırım vakalarının beşeri anlamda insanlara ve diğer canlılara ciddi zararlar verdiğini görüyoruz. Geçmiş yıllarda sürüler halinde yayılan hayvanlara yıldırım çarpması neticesinde öldüğü haberlerini gördük. Günümüzde tarlada çalışan çiftçimizin, çobanlarımızın can kayıplarını görüyoruz. Yıldırım ciddi boyutta açık alanlara sirayet ediyor ve kendisini hissettiriyor. Bundan kaynaklı son zamanlarda can kayıpları oluyor” dedi.
Yıldırımın doğa olayı olduğunu ve gerekli tedbirlerin alınması durumunda can ve mal kayıplarının önlenebileceğini ifade eden Dr. Kartal, “Özellikle dışarıda, açık alanlarda çalışan insanlarımızın yıldırımlı havalarda dışarıda olmaması lazım. Yıldırımın sadece açık ortamlarda da değil, evlerimizin penceresinin önünden dahi çarpma olasılığı yüksektir. Bunlara dikkat etmemiz lazım.” diye konuştu.
Hava raporlarını ve tahminlerinin takip edilmesi gerektiğinin altını çizen Kartal, “Eğer arazide yakalandıysak çök ve kapan yapmamız lazım. Bazı insanlar toprağa yüzüstü yatıyor. Bu doğru bir mantık değildir. Çünkü elektrik yüküne daha çok maruz kalıyor ve ciddi boyutta ölüm riski daha da artıyor. Havanın kötü olduğu durumlarda ağaç altlarına sığınan insanlar, yıldırıma direkt maruz kalıyor. Kapalı ortamlar tercih edilmelidir. Bunların hepsi biraz da o anda telaşa kapılıp ne yapacağımızı bilmemekten kaynaklanıyor. Bu yüzden yıldırıma maruz kaldığımız süre içerisinde kesinlikle hedef küçültüp mümkün mertebede toprakla temasımızı azaltmamız lazım. Topraklama neticesinde vücut o elektriği alıp insanlarda can ve mal kayıplarına sebep olabiliyor.” ifadelerini kullandı.