Profesör Schermer, Canadian Broadcasting Company ile yaptığı röportajda, sokaklarda sık sık karşılaştığı gürültülü araçlar ve bunların hem insanlar hem de hayvanlar üzerindeki etkileri hakkında konuştu. Schermer, “Her gün bu tür araçlarla karşılaşıyoruz ve bu durum hem beni hem de köpeğimi irkiltiyor. Aynı şekilde, ağaçlardaki kuşların ve yerdeki sincapların kaçtığını gözlemliyorum” dedi.
Araştırmanın bulgularına göre, bu tür araçlara olan ilgi, erkek olma, psikopati ve sadizme yatkınlık ile ilişkilendiriliyor. Schermer, “Bu durum, başkalarının duygularına ve tepkilerine karşı duyarsız bir umursamazlık gibi görünüyor. Bu psikopatlıktır ve bu kişiler, muhtemelen insanların ve hayvanların verdiği tepkileri izlemekten keyif alıyor” şeklinde konuştu.
Gürültülü araçların yol açtığı rahatsızlık düzeyi o kadar yüksek ki, bu soruna çözüm bulmak amacıyla New York gibi şehirler, düşüncesiz sürücülere karşı özel gürültü kameraları yerleştirme yoluna gitti. Bu kameralar, aşırı ses çıkaran araçları tespit ederek, ilgili yasal işlemlerin yapılmasını sağlıyor.
Profesör Schermer, gürültücü araba tutkunlarının hepsinin “tehlikeli bir suçlu” olarak nitelendirilemeyeceğini vurgularken, bu kişilik profilinin aynı zamanda yasa dışı faaliyetlerde bulunan kundakçıların kişilik özellikleriyle benzerlik gösterdiğine dikkat çekti.