Zeytin Emekçilerden Meclis Önünde Yürek Dağlayan İsyan: ‘Bir Kilo Altına Bir Avuç Toprağımı Değişmem’

Zeytin Emekçilerden Meclis Önünde Yürek Dağlayan İsyan: ‘Bir Kilo Altına Bir Avuç Toprağımı Değişmem’

“Havama, suyuma, toprağıma dokunma”, “Maden yasası geri çekilsin”, “Toprağa dokunan eller kırılsın” sloganlarını atan köylüler, TBMM Dikmen kapısı önünde basın açıklaması düzenledi.

Bir köylü “50 bin zeytin, 100 bin ceviz ağacımız gitti, yerimizi yurdumuzu her şeyimizi aldılar, hiçbir şeyimiz vermeyeceğiz, yazık değil mi bize? Biz bu yağı arayıp da bulamıyoruz ama kömür çok. Yazık bize” diye sitem etti.

Muğla’nın İkizköy mahallesinin muhtarı Nejla Işık şunları söyledi:

Denizli’den, Artvin’den, Çamlıhemşi’nden, her yerden tek ses tek yüreğiz bugün ve tek bir şey istiyoruz. Bu çökme yasasını kabul etmiyoruz. Ama inatla, ısrarla sesimizi duymuyorlar; duyuyorlar ama işlerine gelmiyor. Biz dünden bu yana buradayız, küçük bir grup geldik. Şirketler TBMM’ye alınırken, elini kolunu sallayarak rahat bir şekilde dolaşırken biz köylüler, sadece 6 kişiydik, Meclis’e giriş yasağı koyuldu bize. Burası milletin Meclisi değil mi? Şirketlerin Meclisi mi? Köylülerin, vatandaşların Meclisi mi?

Şirketler herkesle görüşecek, vekillerle görüşecek, herkese sesini duyurmaya çalışacak ama köylülerin sesini susturmaya çalışıyorlar. Susturamayacaklar. İçeriye gireceğiz, haykıracağız. Bu yasayı kabul etmiyoruz, bizim üzerimizden hiç kimse günah keçisi çıkarmasın. Bizim zeytinlerimizi, bizim emeğimizi hiç kimse şirketlere feda etmesin, edemez. Zeytinin kıymetini bilmeyen, bir ağaç yetiştirmeyen insanlar burada söz kurmasın. Emekçiler, çiftçiler, üreticiler burada. Bizim karşımıza enerjiyle gelmesinler artık. Enerjinin alternatifleri var ama toprak giderse, su giderse yaşam biter. Bizler insan olarak, canlı olarak sadece kendimizi görüyoruz değil mi? Başka hiçbir canlı görmüyoruz yaşamda. Bizler bu dünyanın hükümdarı değiliz. Hepimiz gelip geçiciyiz. Topraktan geldik, toprağa gideceğiz, bu dünya kimseye kalmayacak. Ama yok ederek değil, yaşayarak ve yaşatarak bırakacağız gelecek nesillere. Bizim derdimiz bu.

Exit mobile version