Le Trio Joubran grubundan Samir Joubran ise Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşün uçakta şehit olan Türk askerlerini ve Filistin şehitlerini rahmetle anarak, “Bugün Ankara’da bütün bu anlamları taşıyan bir gece sergilemeye çalışacağız inşallah. Türk seyircilerine teşekkür etmek istiyorum. Çünkü biliyorum Türkiye’de bizi takdir eden çok fazla seyirci var. İşgal güçlü, ölüm daha güçlü ama kültür ve sanat ikisinden de güçlü. Siyasetçi derin bir kültür derinliğe sahip olmalı. Kültürlü bir Filistinli bir nevi siyasetçidir. Biz sadece toprağı ve coğrafyayı savunmuyoruz. Aynı zamanda kimliği savunuyoruz. Yaratıcılık kimlik baskısından kaçmalı. Joubran üçlüsü olarak şöyle bir temennimiz var; kayaların içinden çıkmış bir gül için müzik çalmak istiyoruz. Normal olmak istiyoruz. Normal olabilmek için de normal şartlar altında olmalıyız. Normal şartlar da işgalin bitmesinden geçiyor” ifadelerini kullandı.
‘SANAT, İŞGALDEN DAHA GÜÇLÜ’
‘FİLİSTİNLİ VE TÜRK ŞEHİTLERİMİZİ ANACAĞIZ’
Yaptıkları müzikle Filistin davasına katkı sağladıklarını söyleyen Samir, “İnsanların bize acıdıkları için alkışlamalarından korkuyoruz. Şundan emin olmalıyız ki bizi alkışlarken iyi çaldığımız için alkışlamalılar. Her zaman şöyle bir soru aklımıza geliyor, ‘Filistin davası biterse müziği bitirecek miyiz.’ Hayır tabii ki de. Biz canlı olduğumuzu, normal olduğumuzu kanıtlamak ve anlatmak istiyoruz. Böyle bir devirde, hem Filistinli hem Türk şehitlerimizi anacağız ve geleceğe umutla bakan her çocuk için de udumuzu konuşturacağız. Türk halkının bize verdiği sevgi borcunun bir kısmını da olsa geri ödemeye çalışacağız” diye konuştu.