Tyb Şeref Başkanı Mehmet Doğan: Edebiyatla Ilmin Bağını Yeniden Kurmamız Lazım

Mamak Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği TYB işbirliği ile tertip edilen Ankara’nın ilk Edebiyat Şenliği ikinci gününde de devam ediyor. 

Mamak Belediyesinin 
Musiki Muallim Mektebi’nde reelleştirilen şenlikte 
yazar ve şairler 
25 Eylül’e kadar edebiyatseverlerle buluşacak.

Festival alanından 
yapan Ankara Masası’nın misafiri
 Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu ve Şeref Başkanı Mehmet Doğan oldu.

Ankara’nın Türk edebiyatındaki yerine ait konuşan Doğan “Ankara’nın çok zengin tarihi ve kültürü var. Bu kadar zengin kültürü olan bir şehrin edebiyatı da çok zengindir.
Ankara geçmiş senelerde çok şair yetiştirmiştir. Ankara’da başşehir olmasından sonra, hem popülasyon olarak, hem Türkiye’nin yönetimsel merkezi olmasından dolayı çok rakamda eğitim müesseseyi ortaya çıktı. Dolayısıyla Ankara şairleri yazarları kendisine çekti. Bugün diyebiliriz ki, Ankara’da yaşamış, Ankara’da eser vermiş, şairlerin bir listesini yapalım, bu liste öyle kolay kolay hazırlanacak bir liste olmaz. Suratlarca binlerce ad var.” diye konuştu.  

“Hakikat bir kültür hareketi, ilimle edebiyatın ortak çalışmasıyla muhtemel olabilir. Türkiye’de kültür ile edebiyatın, ilimle edebiyatın bağı kesilmiştir. Üniversiteler ilme ruhu veren, hayayat katan edebiyatı sanki dışlamışlardır.” lafları anımsatılan Doğan, “Rektörlere, dekanlara, Yükseköğretim Müesseseyi’na YÖK bir çağrınız olur mu?” sualine şu cevabı verdi;

Dil edebiyatçıların değildir. Edebiyatçılar dili en hoş biçimde kullanırlar, en kudretli seviyesine eriştirirler ama aynı zamanda dil bilgiye aktaran, ilmi aktaran kalitededir. Edebiyatla ilim dili arasında fark açılırsa, ilim adamları nezaketi eserlerden fazla haberdar değilse, edebiyat dilinin çok üzerine düşmemişlerse,  o zaman ilim kuru ifadeden ibaret olur. Bugün bir çok ilim adamlarının eserlerini okuduğumuz zaman onları birinci ikinci sayfadan sonra okuma şevkini kaybediyoruz. Zira dil çok kuru,  dilin zenginliklerine sahip değiller. Dil kullanımda yanlışlar var. Hatta bu yanlışlar gitgide de çoğalıyor. Genç akademisyenlere doğru indikçe, dil yanlışlarının , ifade yanlışlarının çoğalmaya başladığını görüyoruz. Edebiyatla ilmin bağını yine kurmamız gerekli. Edebiyatçılarımız ilim adamlarıyla ilgilenmeli ama ilim adamları edebiyatçılarımızla daha fazla hemhal olmalı.

Doğan, Türk edebiyatının tanıtımında bir kasvet olmadığını, geniş kitlelere mülk olmada mesele yaşadıklarını aktardı.

Exit mobile version