Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta Salı günü Muhtarlar Toplantısı’nda yaptığı “Bundan sonra aldığımız ihbarlar nedeniyle stokların yapıldığı ambarları basacağız. Kimse benim yurttaşıma ulusuma, pahalı ürün yedirme hakkına sahip değildir” biçimindeki açıklaması sonrası başta Ankara’nın Polatlı ilçesi olmak üzere soğan üreticisi bölgelerde ambarlara baskınlar yapıldı.
Türkiye’deki soğan imalinin yüzde 20’si Polatlı’da asıllaşıyor. Polatlı’daki soğan üreticilerinin ehemmiyetli bir kısmı, kendi ambarlarında muhafaza ettiği mahsülünün ticaretini de kendisi yapıyor.
“STOKÇU DİYE DEYİM EDİLMEKTEN RAHATSIZIZ”
BBC Türkçe’nin Polatlı’da toplandığı üreticiler, soğan özelinde yaşanan “stok” müzakerelerini afallamışlıkla izlediklerini ve “stokçu” diye deyim edilmekten rahatsız olduklarını dile getiriyor.
Evvel soğanın neden depolanması gerektiğini anlatıyor, ardından da “Biz bunu Polatlı’da 20 yıldır yapıyoruz, neden şimdi stokçu olduk” diye soruyorlar:
“100 ton soğan bulunca sanki ya bir kabahatli ya da uyuşturucu tutmuş gibi haber yapıyorlar. Donakalıp izliyoruz. Televizyonda izlediğiniz ambarların hepsi tedarikçi, hiçbiri de stokçu değil. Her gün 3-4 araba soğan yükleyen dostlarımız, hepsini tanıyoruz.”
GÖZLERİMİZE İNANAMADIK
Üreticilerin hiçbiri haberde adının yer almasını istemiyor.
Son 10 günde Polatlı’ya pek çok medya kuruluşunun gelip “palavra haber” yaptığını söyleyen çiftçilerden biri, başından geçen bir hadiseyi BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’e şöyle anlatıyor:
“Bir televizyon kanalı ambarıma geldi, ziyaret yaptık. İşleri bittikten sonra dediler ki, ‘Bir de ambarın kapısını kapatın, kenara çekilin, öyle çekelim’. Biz de söyledikleri gibi kapıları kapattık, kenara sürüklendik ki çekim yapsınlar.”
“Sonra akşam haberleri izlerken bir baktık, benim ambarımı gösterip ‘Stokçular ambarı kilitleyip kaçmışlar’ yazıyor. Gözlerimize inanamadık. Oysa biz oradaydık, satış yapıyorduk, kendileri bize kapıyı kapatmamızı söyledi. Bu kadar da sahtekarlık olur mu?”