AK Parti Olağan Büyük Kongresi’ne vurgu yaparak partideki değişim sürecine atıfta bulunan Erdoğan, “Özeleştirimizi samimiyetle yapıyor, eksiklerimizin üzerine gidiyoruz. Kongre maratonumuzu milletimizin bizden beklediği kapsamlı değişimin ana zemini olarak görüyoruz. Hangi görevde olursa olsun hiçbir arkadaşım koltuğuna kapılıp rehavete kapılamaz. Biz bu aziz milletin umuduyuz. Biz aziz ümmetin de umuduyuz. Onların umudunu boşaa çıkaracak işlere girenler altından kalkamayacakları vicdani yükle ezilir. Umutları ziyan edenlere hoş görü göstermeyiz, gözünün yaşına bakmayız. Tazelenerek ilerlerken kimsenin bize ayak bağı olmasına müsaade etmeyiz” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları;
“Aziz milletim, AK Parti ailesinin kıymetli mensupları, dava arkadaşlarım, saygı değer hanımefendiler, sevgili gençler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. 81 vilayetimizin tamamına, 85 milyon vatandaşımıza selamlarımı gönderiyorum. Bizleri takip eden kardeşlerime aynı şekilde sevgilerimi iletiyorum. Bu sevdaya gönül veren tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Aramızda olmayan arkadaşlarımı rahmetle yad ediyorum.
Pınarhisar’dan çıktığımız andan bu yana bizi bağrına basan, her sıkıntıda, her saldırıda yanımızda duran necip milletimin her ferdine teşekkürlerimi arz ediyorum. Böyle bir milletin hizmetkarı olmaktan bahtiyarlık duyuyoruz. Bu güzelliği yaşatan rabbimize sonsuz hamdediyoruz. 23. yaşımızın ülkemize, demokrasimize ve tüm insanlığa hayırlı olmasını niyaz ediyorum rabbimden.
AK Parti milletin umudu olarak millet tarafından kuruldu. 14 Ağustos 2001’de bir gönül hareketinin sadece tabelasını astık. Kefenimizi giyerek başlattığımız hareketin milletimizin emin ellerde olacağının sözünü verdik. Meselelerimiz çözümsüz değildir, güvenini aşıladık Türkiye‘ye. Muhafazakar demokrat kimliğimizle sorunları çözmeyi vaat ettik. Bir dip dalga hareketi olan AK Parti kısa sürede milyonların umudu oldu.
Milletimiz AK Parti’de yılar sonra kendini gördü. Samimi, liyakatli, Türkiye sevdalısı kadrolar gördü. Kuruluşumuzun üzerinden 14 ay sonra aziz milletimin takdiri ile ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendik. Çekinen korkan değil, ne kadar büyük olursa olsun meselelere cesaretle giden anlayışla hareket ediyoruz. Bize yorulmak, pes etmek yakışmaz diyoruz. bugüne kadar ne engellerle karşılaştık. Bizi üretmekten, çalışmaktan alı koymaya çalışan olaylara tanık olduk. Pek çok tehdit ile mücadele ettik. Ankara’nın görevinde ordu göreve pankartları ile darbe çığırtkanlığı yaptılar. 367 diye bir şey uydurarak Meclis’in iradesine ipotek koymaya çalıştılar. Gezi olaylarında sokaklarımızı ateşe verdiler.
Yularını ellerinde tuttukları bütün taşeronları üzerimize saldılar. 17-25 Aralık’ta haşhaşiler, 15 Temmuz’da milletin iradesine çökmeye kalkıştı. Türkiye ne zaman kendini toparlasa, ne zaman ekonomide kabuğunu kurmaya kalksa bizi yolumuzdan çevirmeye çalıştılar. Bunların hiçbirine eyvallah etmedik. Kirli senaryoları bozup atarak bugünlere geldik. 14 Ağustos 2001’de yola revan olurken milletimize verdiğimiz sözleri tutmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.