Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Soma Faciasının 10. Yılında Adalet İstedi

Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Soma Faciasının 10. Yılında Adalet İstedi

Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Soma’da yaşanan madenci katilamının 10. yılında Madenci Anıtı’nın önünde hayatını kaybeden 301 madenciyi andı. Anmaya DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar da katıldı.

Soma gibi; Ermenek, Amasra ve İliç’te yaşanan maden facialarında ve iş kazalarında hayatını kaybeden işçilerin de anıldığı basın açıklamasında konuşan Bağımsız Maden-İş temsilcisi, şunları söyledi:

“SOMA VE YÜZLERCE İŞÇİ KATLİAMLARINDAKİ CEZASIZLIK, YENİ KATLİAMLARIN ÖNÜNÜ AÇMAKTA”

“İlk günden itibaren bu katliamdan sorumlu olan her bir kişi mutlaka yargılanacak dedik. Bu uğurda 301 madencinin aileleri, Somalılar, avukatlar, ülkenin duyarlı insanlarının sürdürdüğü kesintisiz bir mücadeleyle bugüne geldik. Katillere mahkeme salonunu dar ettik ama yargıdaki patron ve siyaset vesayeti hakim ve savcıların değişmesini sağlayarak, adeta ödül gibi cezalar vererek mezarda yatan 301 canımızın ailelerinin acısını bir kez daha büyüttüler. Patronlar, ölen her bir madenci kardeşimiz için sadece 8 gün hapisle cezalandırıldı.

Bu davada ölümlere ve yaralanmalara hiç değinilmemiş, suçtan zarar gören ve mağdur olan işçiler ve ailelerini dikkate almadan bu suçtan devlet zarar görmüştür düşüncesiyle görevini kötüye kullanmakla yargılanıyor kamu görevlileri. Soma davası, tüm iş cinayeti davalarında olduğu gibi sermayenin kollandığı, işçiler ve aileler için uzun, yorucu ve acılarını her defasında artıran adaletsizliklerle doludur. Soma ve diğer yüzlerce işçi katliamlarındaki cezasızlık, bugün yeni katliamların önünü açmaktadır.”

“BİR HUKUK CİNAYETİ YAŞANDI”

Soma davasının gönüllü avukatlarından Murat Kemal Gündüz, dava sürecine ilişkin şöyle konuştu:

“Açılan ana davada uzun süren bir yargılama oldu. Yargılama sırasında heyet ve savcı değiştirildi. Savcı uzun süre iddianamesini sakladı ve sonuçta başka bir heyet getirildi. Getirilen heyet Elbistan’daki Çöllolar kömür ocağındaki katliamı örtbas eden mahkeme heyeti son anda Soma davasına atandı. Basit taksirden çok düşük cezalar verilerek davada sadece 17 sanığa ceza verilip 34 kişi beraat ettirildi.

Bu karar istinafa gitti, reddedildi taleplerimiz. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, olası kast hükümlerinin uygulanması yolunda kararı bozdu. Ondan sonra bir hukuk cinayeti yaşandı. Bir gecede Yargıtay 12. Ceza Dairesi siyasal iktidar tarafından atanmış YSK tarafından değiştirildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı sanıklarla yeni bir karar düzeltme başvurusu yaptı ve bir gecede Soma davasındaki olası kastla mahkumiyet kararı kaldırılarak sadece 5-6 sanığın bilinçli taksirden yargılanması, diğer hükümlerin onanması yolunda bir karar verildi.”

“KATLİAMIN SORUMLULARININ YARGILANMASI BİLE ANCAK KAMUOYUNUN BASKISI İLE GÜNDEME GELDİ”

Soma’da yaşanan maden faciasının 10. yılı için Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri’nin yaptığı basın açıklaması ise şöyle:

“Kar hırsıyla ihmaller birbirini izlerken denetimsizlik de bu katliama davetiye çıkardı. Tıpkı sonrasında Ermenek’te, Amasra’da, İliç’te olduğu gibi. Tıpkı adını sayamadığımız onlarca madende, sayısız işyerinde yaşandığı gibi. Adına kapitalizm denen sömürü düzeni işçilerin canını bile hiçe sayarak büyümeye devam ediyor. Soma katliamı, bu çıplak gerçeğin en yalın ifadesi oldu. Patronlara ve onlar adına ülkeyi yönetenlere göre; ihmal ya da denetimsizlik yoktu bu toplu katliamın nedenleri arasında. Onlara göre; olsa olsa kader ya da fıtrat denilebilirdi yaşananlara.

Katliamın sorumlularının yargılanması bile ancak kamuoyunun baskısı ile gündeme geldi. Ne var ki 301 işçinin kanı elinde olan maden patronuna ve şirket yetkililerine ödül gibi cezalar veren mahkemeler, işçilerin avukatlığını yapan Selçuk Kozağaçlı’yı, Can Atalay’ı türlü bahanelerle tutsak etmekten geri durmadı. Katliamda sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin yargılanmasına ise ancak 10 yıl sonra geçtiğimiz günlerde başlanabildi. Soma katliamının ve diğer tüm iş cinayetlerinin sorumlularının yargılanmaları ve hak ettikleri cezayı almaları için; bir daha Soma’lar, Ermenek’ler, Amasra’lar, İliç’ler yaşanmaması için bu mücadeleyi omuz omuz yaşatmaya devam edeceğiz.”

Exit mobile version