Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta NATO Zirvesi’nin ardından düzenlediği basın toplantısında “Sayın Esed’e ‘Ya ülkeme gel veya üçüncü bir ülkede bu görüşmeyi yapalım’ çağrımı iki hafta önce yaptım. Bu konuyla ilgili olarak da Dışişleri Bakanımı görevlendirdim. O da muhataplarıyla görüşmek suretiyle inşallah bu dargınlığı, kırgınlığı aşmak suretiyle yeni bir süreci başlatalım istiyoruz” demişti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da dün “Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyon, barış ile ilgili bir vizyon. Suriye uzun zamandır kanayan bir yara. Diyalog kapılarını açık tutmak istiyoruz” diye konuşmuştu.
Suriye Dışişleri Bakanlığı ise yayınladığı açıklamada normalleşme için Türk askerinin Suriye’nin kuzeyinden çekilmesi şartını yinelemişti.
Ankara ve Şam arasındaki bu yakınlaşma adımları İsrail yönetimini ise epey tedirgin etti. Ülkenin önde gelen gazetelerinden Jerusalem Post, Türkiye ve Suriye arasındaki yakınlaşmanın “İsrail’e karşı cepheyi güçlendireceği” yorumunda bulundu.
Sözcü gazetesindeki habere göre gazetenin kıdemli Orta Doğu editörü Seth J. Frantzman tarafından kaleme alınan analizde, iki ülke arasında ilişkilerin yeniden kurulmasının bölgede önemli değişimler yaratabileceği kaydedildi. Türkiye’nin son dönemde Rusya ve İran’la yakınlaştığını ve Batı karşıtı söylemi artırdığını savunan gazete, Ankara’nın Şam’la yakınlaşmasının Batı’ya ve İsrail’e düşman ülkeler ittifakını güçlendireceğini öne sürdü.
Jerusalem Post, Erdoğan’ın “İsrail yönetiminin NATO ile ilişkisini sürdürmesi kabul edilemez” sözlerine İsrail Dışişleri Bakanı İsrael Katz’dan gelen tepkiye de analizde yer verdi. Katz, “Hamas ve İran’ın şeytan eksenini destekleyen Türkiye gibi bir ülke NATO’ya üye olmamalı” demişti.