KKTC’den CTP ile Ak Parti Arasında Beş Yıldan Sonra İlk Resmi Temas… CTP Lideri Erhürman: “Normalleşme Yaşanmaya Başladı”

KKTC’den CTP ile Ak Parti Arasında Beş Yıldan Sonra İlk Resmi Temas… CTP Lideri Erhürman: “Normalleşme Yaşanmaya Başladı”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in daveti üzerine Türkiye’ye gelen KKTC ana muhalefet lideri Tufan Erhürman, Ankara’da temaslarda bulundu. KKTC’de ana muhalefette olan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Erhürman, Özel’in yanı sıra AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş ile görüştü. Görüşme, AK Parti ile CTP arasında beş yıl aradan sonra ilk resmi temas oldu.

Erhürman’ın heyetinde, CTP Milletvekili ve KKTC eski Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros da yer aldı. CTP heyeti, CHP ve AK Parti dışında ayrıca, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile de bir görüşme yaptı.

CTP lideri Erhürman, temaslarına dair Ankara’da bir grup gazeteciyle yaptığı sohbetinde, ziyaretinin arka planını “Biliyorsunuz Özgür Bey, seçimden çok kısa bir süre sonra Kıbrıs’a gelip, orada bizi ziyaret etmişlerdi. Sonra akşam biz onları yemekte konuk ettik. Onun ardından da Özgür Bey böyle bir davete bulundu. Esas geliş sebebimiz bu. Ama gelmişken diğer randevuları da aldık” diyerek açıkladı.

AK Parti ile CTP arasında 2019’dan beri resmi temas yoktu

AK Parti ile CTP arasında, 2019’dan bu yana hiç bir resmi temas yaşanmadığını da söyleyen Erhürman, aradaki iletişimsizliğin CTP Grubunun 2019’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC Meclis toplantısına katıldığı sırada Genel Kurul’dan ayrılmasıyla başladığını düşünenlerin olduğunu, ancak AK Parti-CTP kopukluğunun bundan daha öncesine dayandığını anlattı. Erhürman, “Kimileri temassızlığı bizim Meclis’e girmememizle açıklar. Ama temassızlık daha önceden başlayan bir şeydi. Onu da çok anlamlandıramamıştık aslında” dedi. O dönemde CTP Lideri olarak kendisinin ısrarla AK Parti ya da Türkiye’deki hükümetin KKTC’ye yönelik tavrına dair “suçlayıcı bir dil geliştirmediğini” de aktaran Erhürman, AK Parti ile gelinen son noktayı şu sözlerle açıkladı:

“Biz gelirken o randevuyu talep ettik. Zaten son dönemde ilişkilerde hafif bir düzelme başlamıştı. Mesela bir dönem biz KKTC’deki Türkiye Büyükelçisi’nin verdiği 29 Ekim resepsiyonlarına da davet edilmedik. Ama son dönemde bunlar düzeldi. Arada bir normalleşme yaşanmaya başladı.”

AK Parti’de Mustafa Elitaş ile görüşmede, Kıbrıs meselesiyle ilgili son gelişmeleri kendi cephelerinden anlatma fırsatı bulduklarını da ifade eden Erhürman, masaya özellikle kendilerinin önemli bulduğu bazı acil meseleleri getirdiklerini kaydetti. Bu acil meseleleri “hot potatoes/ sıcak patatesler” diye nitelendiren Erhürman, “Kıbrıs’ta şu anda “hot potato” diyebileceğim birkaç sıcak konu var. ve biz buraya bunlar ne kadar aktarılıyor, burası bunu ne kadar biliyor, burayı da ilgilendiren konulardan bahsediyoruz” dedi.

“Davalar, inşaat sektörü üzerinde ciddi olumsuz etki yaratmaya başladı”

Elitaş’a ve CHP heyetine de aktardığı kritik ve acil meselelerin başında Kıbrıs Rum tarafında yeniden açılmaya başlanan mülkiyetle ilgili davaların geldiğini anlatan Erhürman, 2000’lerde Kıbrıs Rum yönetiminin “devlet olarak” Kuzey’deki Rum mülkleri konusunda dava açarken, şimdilerde Rum tarafından vatandaşların, Kuzey’deki yurttaşlara karşı “bireysel davalar” açmaya yeniden başladıklarına dikkat çekti.

Erhürman, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye’ye karşı açılan davaları biliyorsunuz. Bunlar ise doğrudan bireylere karşı açılıyor. Mesela Hurma diye bilinen dava, Hurma diye bir restoran vardı. Onun işletmecisine karşı açılmış olan davaydı. Neden? Çünkü restoranın bulunduğu yer 1974’ten önce bir Kıbrıs Rum’una ait bir yer. Orams davası ise adı üstünde Orams soyadlı bir İngiliz aileye karşı açılan bir davaydı. Tamamen pilot davalar. Aynı davalar, onlar gibi binlerce başka insana açılabilirlik özelliği taşıyor” dedi.

Son olarak da bir inşaat grubunun CEO’sunun Rum Kesimi’ne geçtiğinde, “arazi gasbının” da içinde olduğu 12 ayrı suçlamayla tutuklandığını anlatan Erhürman, “Eylül’e duruşma tarihi verdiler. Beş altı tane dava var. Hepsi mülk. El koydu ve işletiyor. İzin almadan işgal etti. İzin almadan sattı. Hepsinin ortak özelliği kişisel haklar. Tamamıyla mülkiyet hakkı üzerine” diye konuştu.

Bu davaların KKTC’deki tüm müteahhitlere, emlakçılara, komisyonculara ya da mal satın alan vatandaşlara dahi uzanabilecek bir dava türü olduğunu vurgulayan CTP Lideri, “İnşaat sektörü üzerinde ciddi olumsuz etki yaratmaya başladı. Dolayısıyla sektörü ciddi etkileyecek bu” ifadelerini kullandı.

Erhürman, ikinci sıcak meselesinin Kıbrıslı Rumlar’ın KKTC’deki üniversiteler konusunda attıkları son adım olduğunu söyledi. CTP Lideri, KKTC’deki üniversitelerden kabul alıp Ada’ya gelen, ancak kısa bir süre sonra Güney’e geçip iltica başvurusu yapan Afrikalı öğrencileri “gerekçe” gösteren Kıbrıslı Rumlar’ın, AB’deki üniversite kalite kuruluşuna şikayette bulunduklarını ifade etti.

Exit mobile version