Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP’nin Tüzük Kurultayı’nda konuşma yapması için kendisine son 1 saat haber verilmesine tepki göstermişti. Kurultayda sahnede devam eden kısa süreli ve sözlü gerilim, CHP içinde siyasi kriz iddialarını gündeme getirdi.
Mansur Yavaş, tartışmaların ardından hakkında ortaya çıkan “CHP’den istifa edeceği” iddialarına ilişkin konuştu. “Adaylık konusu başta olmak üzere şu an tartışılan tüm konular zamanı geldiğinde oturulur konuşulur.” ifadelerini kullandı. Mansur Yavaş’ın “zamanı geldiğinde” ifadesi, bu konudaki iddialara yeni bir boyut kazandırdı. Ankara kulislerinde Yavaş’ın gelecek dönemde Cumhurbaşkanlığı adayı olmaktan vazgeçmediği konuşuluyor.
CHP içi tartışma gündemden düşmek üzereyken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, parti içindeki tartışmaları kızıştıracak açıklamada bulundu. “Zaman önümüzdeki sürece dair en iyi şekilde hazırlanma zamanıdır. Zaman hele hele aynı odada, aynı mekanda, aynı çatı altında siyaset yapan insanların ‘Sen benim ayağıma bastın, sen benim koluma dokundun, yüzüme sert baktın’ deme zamanı değildir. Bununla uğraşan kim varsa benim yol arkadaşım değildir.” dedi. İmamoğlu’nun bu açıklamasında Mansur Yavaş’ın ismi geçmese de onu kastettiği herkes tarafından biliniyor. Hele “benim yol arkadaşım değildir” ifadesi “gelecek dönem” için siyasi bakış açısına resmi bir kimlik kazandırma amacı güder gibiydi.
Kulisleri hareketlendiren bir diğer gelişme de Kemal Kılıçdaroğlu’nun medya temsilcileriyle buluşmasında verdiği “siyasetin çıkış kapısı yoktur” mesajı. Eski CHP liderinin bu sözleri, siyasete devam edeceği yönünde net bir ifade olarak algılandı. Ardından İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nu İYİ Parti genel Merkezi’nde ziyaret etti. Her iki siyasetçinin burada verdiği mesajlar siyaset cephesinin daha da hareketlenmesine sebep oldu.
Kılıçdaroğlu ve Dervişoğlu, 45 dakika süren görüşmenin ardından ortak basın toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu’nun kullandığı ifadeler dikkat çekti. “Sayın Genel Başkan ile Türkiye’nin sorunlarını, dünyanın sorunlarını, bölgemizin sorunlarını görüştük. Ekonomideki sıkıntılar, işsizlik, göç, sığınmacılar, Orta Doğu’daki karmaşık yapıları, kısa sohbetimizde dile getirdik, karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun, ekonomiden siyasete, dış politikadan yönetimsel meselelere kadar her konuya değindiğini söylemesi, “aktif bir siyasetçi imajı veriyor” algısının oluşmasını sağladı. Aynı toplantıda Dervişoğlu’nun verdiği mesajlar da bir o kadar manidardı.