10 yaşındaki kız çocuğu: Sakız iki lira olur mu? Bizi de bir düşünsünler.
Esnaf: Ekonomi güzel güzel. Et 700 lira. Kızım biz kasabın önünden geçemiyoruz. Esnaf olduğum halde geçinemiyorum. Emekliyim güya. 10 (bin) Tl ile geçinebilir misiniz? Senin baban var mı? Mesela geçinir mi 10 (bin) TL ile. Memleket gitti mahvoldu. Bitti. Perişanız. Padişahlık dönemi devam ediyor. Bizim bu memleketimizin hali ne olacak bilmiyorum. Rezalet. Alışveriş yok, kiralar pahalı, kepazelik. Güya bayram haftası satış yapmadık. Normal haftadan kötü. Alamıyor vatandaş. Ne bayramı? Normal iş yok. Kirayı çıkaramıyoruz.
Vatandaş: Valla ona göre çok iyi. Onda para çok bizde yok. 10 bin lira veriyor emekliye. Ne alırsın 10 bin lira ile. Pazardan çarşıdan. Aldıklarım bunlar. (torbalarını gösteriyor) Ot, yaprak aldım.
Başka bir kadın vatandaş: Ot, yaprak daha sağlıklı…
Vatandaş: Doğru daha sağlıklı. Çocuklar öyle beslenmiyor. Et istiyor, süt istiyor, çocuklar yumurta istiyor.
Pazarcı: Manda sütü istiyor…
Vatandaş: Yok onlara gelmedik hiç bir zaman ama en azından karnımız doysun istiyoruz. Çok kötü bu böyle gitmez. Nereye kadar ve düşünmüyor. Hiç kimse düşünmüyor bizi. Emeklileri hiç kimse düşünmüyor. Yarım kilo bezelye aldım. Allahtan tekim evde. Bir de dört kişi olduğumuzu düşün. Ama torunlar geliyor hafta sonları. Torunlara hiç bir şey alamadım. Bayramlıklar ortada. Üç tane torunum var. Hiç bir şey alamadım.