Türkiye Gazetesi’nde yer alan habere göre, UTTS cihazları, araç alım-satımı sırasında yeni kullanıcıya devredilemiyor. Bir araca taktırılan cihaz, araç satıldığında işlevsiz hâle geliyor ve yeni araç sahibi aynı cihazı yeniden satın almak mecburiyetinde kalıyor. Bu durum bireysel kullanıcılar ve şirketler için gereksiz bir harcama kalemi olarak görülüyor.
UTTS cihazlarının en çok maliyet oluşturduğu alanlardan biri de filo şirketleri… Binlerce araçlık filosu bulunan şirketler, her sene araçlarını yenilerken ciddi masraflarla karşı karşıya kalacak. Filo yöneticileri, mevcut sistemin hem ekonomik hem de çevresel olarak sürdürülebilir olmadığını belirtiyor. Konuyla ilgili, “Vergi kaçakçılığını önlemek için sistemi destekliyoruz. Ancak her alım satımda yeni cihaz almak zorunda kalmamalıyız. Bu, bütün şirketler için bir maliyet oluşturuyor. Elektrikli araçlarda olduğu gibi, UTTS cihazlarında da plaka değişikliği yapılabilmeli” açıklamasında bulunuldu.
Kullanıcılar ve şirketler, cihazın araçla birlikte devredilebilmesi için bir yazılım güncellemesi yapılmasını talep ediyor. Bu tür bir çözümün uygulanmasının teknik olarak kolay olduğu ifade ediliyor.
Cihazların ‘kullan-at’ şeklinde olması ülkemizdeki araç satış trafiği düşünüldüğünde teknolojik atık konusunu da gündeme getiriyor. Uzmanlar konuyla ilgili “Türkiye’de her yıl 1,8 milyon civarında ikinci el araç satışı yapılıyor. Sıfır araç satışları da 1 milyon bandında seyrediyor. Yani İkinci el ve sıfır dâhil toplam satış 3 milyonu buluyor. Bu da şu demek; her yıl 3 milyon adet UTTS cihazı çöpe gidecek. Bu da ciddi bir teknoloji atığı” diyor. Öte yandan montaj noktalarında uygulamanın hayata geçirilmesiyle şimdiden yoğunluk yaşanmaya başladığı görülüyor.