Türkiye’de geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren bir düzenleme doğrultusunda Türkiye elektrikli araçlara neredeyse elveda dedi. Düzenleme ile birlikte büyük bir kriz ortaya çıkarken Japonya, Amerika, Çin ve Meksika gibi ülkelerden elektrikli otomobil getirmekte imkansız bir hal almaya başladı. Türkiye’yi araç getirmek isteyen firmalar için zorunlu bir şart koşulurken bu durum markaları da zor durumda bırakıyor. İşte tüm detaylar…
2023 yılının sonunda yürürlüğe giren yeni bir düzenleme, Türkiye’ye elektrikli araç ithalatında büyük bir krize yol açtı. Bu tebliğle birlikte, Türkiye Gümrük Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşması (STA) dışında kalan ülkelerden, örneğin Japonya, Amerika, Çin ve Meksika gibi ülkelerden elektrikli otomobil getirmek neredeyse imkânsız hale geldi.
Bu düzenleme, Türkiye’ye elektrikli araç ithal etmek isteyen firmalardan ülke genelinde en az 20 servis noktası açmalarını şart koşuyor. Ancak bu koşul, halihazırda Türkiye’de yatırımı olan markaları bile zor durumda bıraktı. Özellikle Çin, Japonya ve Amerika menşeli elektrikli araçların ithalatı bu şartı karşılayamadıkları için 9 aydır durma noktasına gelmiş durumda.
Otomotiv sektörü temsilcileri, tebliğin değiştirilmesi veya tamamen kaldırılması gerektiğini savunuyor. Gazeteci Emre Özpeynirci’ye konuşan Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği Başkanı Ali Haydar Bozkurt da bu durumu destekleyerek, Çin menşeli ürünlere zaten ek yüzde 40 gümrük vergisi getirildiğini ve bu nedenle ithalatın fiilen durma noktasına geldiğini belirtiyor. Bozkurt, bu ek gümrük vergisinin zaten ciddi bir engel yarattığını ve mevcut tebliğe artık ihtiyaç kalmadığını savunuyor.
SEKTÖRÜN TALEPLERİ VE GELECEK BEKLENTİLER
Sektör, Türkiye pazarında elektrikli araç çeşitliliğini artırabilmek için bu kısıtlamaların bir an önce kaldırılmasını talep ediyor. Özellikle Çin gibi büyük elektrikli araç üreticisi ülkelerden ithalatın durması, pazardaki rekabeti ve tüketici seçeneklerini de olumsuz etkiliyor. İlgili tebliğin değişmemesi durumunda, Türkiye’deki elektrikli araç piyasasının daha da daralması ve pazarın daha fazla zarar görmesi bekleniyor.
Türkiye, elektrikli araç teknolojilerine yönelen küresel trendin bir parçası olma yolunda ilerlerken, bu tür düzenlemelerin gözden geçirilmesi, sektörün büyümesi ve sürdürülebilirliği açısından kritik bir adım olarak görülüyor.