Erkan, görevi Şahap Kavcıoğlu’ndan devraldığında, dünya genelindeki birçok merkez bankası faiz artırımı yaparken, Kavcıoğlu faiz indirimlerini savunuyordu. Bu nedenle, doğru politikaların uygulanmasında geç kalındığı öne sürülmüştü. Erkan, göreve geldikten sonra faiz oranını yüzde 8,50’den yüzde 15’e yükseltti ve bu adımla birlikte faiz artırımları süreci başlamış oldu.
Ekonomim Gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, “Merkez Bankası, yılın son enflasyon raporunu normalde 31 Ekim’de açıklayacaktı ancak Başkan Fatih Karahan’ın yurt dışı programı nedeniyle bu tarih 8 Kasım’a ertelendi. Rapor açıklandığında ekim ayı enflasyon oranı da belli olacak. Örneğin, ekim ayı oranı yüzde 1.58 olursa, yılın ilk on ayındaki artış yüzde 38’e ulaşacak. Merkez Bankası bu tahmini yüzde 38’de tutmayı başarabilecek mi?” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Alaattin Aktaş, Merkez Bankası’nın faiz indirimi için sinyal verdiğini belirtti. Aktaş, bankanın aylardır “Aylık enflasyonda kalıcı ve belirgin bir düşüş olmadan faiz indirimi beklemeyin” mesajını verdiğini ifade etti.
Geç kalınan bu politikaların etkisiyle enflasyon ve döviz kurlarında tarihi seviyelere ulaşıldı. Yanlış politikalar nedeniyle bu göstergelerdeki artışların önüne geçilemediği ifade ediliyor.
Aktaş, ekim ayı enflasyon oranının yüzde 1.5 olarak açıklanması halinde bile, bu oranın “enflasyonda kalıcı ve belirgin bir düşüş” olarak değerlendirilemeyeceğini ve kasım ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz indirimine gidilmesinin beklenmemesi gerektiğini vurguladı.
Aktaş, “Bu yıl için faiz indirimi beklentisini rafa kaldırıp 2025’e odaklanmak daha mantıklı görünüyor” ifadesini kullandı.