20 LİRALIK MALİYETİ VAR AMA 450 LİRAYA SATILIYOR
Memiş, sürecin kuyumcu mağazalarına ulaşmadan önce üretici atölyelerde başladığını, taşlı ve yaylı altınların buradan çantacılar aracılığıyla cadde mağazalarına satıldığını, en sonunda ise tüketiciye ulaştığını belirtti. İşçilik maliyetlerinin tüketiciye yük olduğunu vurgulayan Memiş, bu maliyetlerin şeffaf bir şekilde açıklanması gerektiğini savundu.
İslam Memiş, altının fiyatı üzerine yoğunlaşıldığını ancak işçilik maliyetlerinin göz ardı edildiğini belirtti. İşlenmiş altınlar alırken sadece altın değil, ek maliyetleri de hesaba katmak gerektiğini ifade eden Memiş, şu örnekleri verdi: “Bir su yolu model set takımda yaklaşık 3 gram taş bulunuyor ve bu taşın fiyatı 6 bin 450 lirayı buluyor. Ancak bu taşın gerçek değeri en fazla 850 lira. Aradaki 5 bin 600 lira ise üretim maliyetleri ve işçilikten kaynaklanıyor.”
Memiş ayrıca, kelepçe takılardaki çelik yay maliyetlerine de değinerek, yayların teraziye konulduğunda taştan daha ağır geldiğini belirtti. “Bir kelepçede ortalama 25-30 santim yay bulunuyor ve bu yay 450 liraya satılıyor. Ancak maliyeti yalnızca 20 lira” dedi.
Yatırımcılara dikkat etmeleri gereken noktaları hatırlatan Memiş, işçilikli altın ürünlerde taş ve yay gibi malzemelerin gramlarının sertifikalarda açıkça belirtilmesi gerektiğini vurguladı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile bu konuda görüşeceğini ve detayları paylaşacağını ifade etti.