Yıldırımtürk, kesme altının, 1 kilo altının merdaneden çekilerek levha haline getirildiğini belirtti. “Kesme altını gramı 3.150 TL’ye alıyorsanız, külçe altını 3.160 TL’ye alıyorsunuz. Aradaki 10 TL farka rağmen, külçe altının güvencesi çok daha yüksek.” şeklinde konuştu. Kesme altının fiyat olarak avantajlı görünse de güvenlik açısından riskler barındırdığını ifade etti.
Kesme altının güvenilirliği konusunda dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta ise sertifika ve damga gibi güvenlik araçlarının her zaman mevcut olmaması. Yıldırımtürk, “Külçe altın, seri numaralıdır ve üzerinde hangi firmanın bastığı yazılıdır. Dolayısıyla piyasada alıp satmak daha kolaydır.” dedi. Külçe altın, bankada altın hesabı açma imkanı sunduğu için de tercih sebebi olmaktadır.
Kesme altın satarken vatandaşların çeşitli sorunlarla karşılaşabileceğine de değinen Yıldırımtürk, kuyumcuların 24 ayar olup olmadığını sorgulamak zorunda kaldığını söyledi. “Vatandaşlarımız, altınlarını bozdururken gramında 10 lira fazla verdiği külçe altında bu tür sorunlar yaşamıyor.” diye ekledi. Külçe altının kayıtlı olması nedeniyle sorunsuz bir şekilde satılabildiğini belirtti.
Yıldırımtürk, kesme altının sahte ürün riski taşıdığını da belirtti. “1 kilo gümüş, merdaneden çekilerek levha haline getirilebilir ve üzerine yaldız sürülerek altın gibi gösterilebilir. Vatandaş, sahte ürünü bozdurmak istediğinde ‘biz böyle ürün vermedik’ cevabıyla karşılaşabilir.” diyerek dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Yıldırımtürk, altın alırken güvenilir ve sertifikalı ürünlerin tercih edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu şekilde, yatırımcıların karşılaşabileceği risklerin minimize edileceğini ifade etti. Altın alırken dikkat edilmesi gereken bu unsurlar, yatırımcıların bilinçli kararlar almasına yardımcı olabilir.