Atilla Yeşilada, Türkiye’deki ekonomik durum üzerinde önemli değerlendirmelerde bulundu. Kredi kartı faiz oranlarının yükselmesi ve parasal sıkılaşma politikalarının şirketler üzerindeki olumsuz etkileri, iflaslar ve işsizlik artışı ile sonuçlanacak.
Merkez Bankası’nın yüksek enflasyon ve döviz kuru ile mücadele amacıyla politika faizini yüzde 50 seviyesine çıkartması, kredi kartı işlemlerindeki aylık azami akdi faiz oranını yüzde 4,25 olarak belirlemiştir. Bu durum, birçok vatandaşın finansal sıkıntılarla karşılaşmasına yol açmıştır.
Bankalar Birliği verilerine göre, Temmuz ayında bireysel kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 96 bine, bireysel kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı ise 114 bine yükselmiştir. Yasal takibe alınan bireylerin sayısı 180 bine ulaşırken, bu oran bir önceki aya göre yüzde 52 artmıştır. Kredi kartı faizlerindeki bu artış, iflasları da beraberinde getirmiştir. Konkordato Takip sitesi verilerine göre, 2024’ün ilk yedi ayında bin 554 konkordato talebi yaşanmıştır. Allianz Trade, Türkiye’deki iflasların 2024 yılı itibarıyla yüzde 20 oranında artmasını öngörmektedir.
Yeşilada, Türkiye’deki ekonomik durumu değerlendirirken, “Şirketler batacak, işsizlik artacak. Türkiye’de ilk yedi ayda 1.775 konkordato gerçekleşti. 1 milyon kayıtlı şirket arasında bu batanların oranı yüksek. Bu şirketler düşük katma değerli ve düşük teknolojili ürünler sunan firmalar. İşten çıkarılanlar benzer sektörlerde iş bulabilirken, iş bulamayanların çoğunluğu düşük katma değerli işlerde çalışmak zorunda kalacak” ifadelerini kullandı.
İşsizlik sorununa çözüm olarak rasyonel bir politika ve sosyal adalet düzenine geçişin gerekliliğini vurgulayan Yeşilada, “Eğer işsizliği konuşacaksak, TÜİK verilerine göre genç işsizliği ve geniş kapsamlı işsizliği ele almalıyız. Bu sorunlar, mevcut yönetimin politikalarının doğal sonuçlarıdır ve çözüm için iktidarın değişmesi gerekebilir” dedi.