İşte Bakan Şimşek’in TBMM Genel Kurulu’ndaki o konuşması;
Buradan her türlü yakıcı eleştiriyi dinliyor ve değerlendiriyoruz. Öncelikle uyguladığımız ekonomi programına ilişkin bazı değerlendirmelerde bulunacağım. Daha sonra da zamanımın elverdiği ölçüde gündeme getirilen eleştirilere cevap vereceğim. 2023 yılının ikinci yarısından bu yana uyguladığımız program sayesinde önemli kazanımlarımız oldu. Öncelikle makrofinansal istikrarı güçlendirdik. Ekonomide yeniden dengelenmeyi sağladık ve şoklara karşı dayanıklılığımızı artırdık. Burada tabii ki ticari açığın milli gelire oran olarak %5.5 civarından %1’in altına eğilmesi olması değerlidir. Uluslararası rezervlerimizi artırdık. Yani bir anlamda rezerv düşüklüğünü bir endişe kaynağı olmaktan çıkarttık. Brüt rezervlerimiz 98.5 milyar dolardan 6 Aralık itibariyle 159.4 milyar dolara çıktı. Swap harici net rezervlerimiz yaklaşık 109 milyar dolar artışla 48.3 milyar dolara yükseldi. Tabii burada argümanlardan bir tanesi bunun Carry Trade üzerinden sağlandığı yönünden. Bu doğru değil.
Bu artışın üçte ikisinden fazlası uzun vadeli, makul maliyetli dış kaynak artı Türkiye’deki portföy tercihlerinden kaynaklandı. Dolayısıyla bütün portföy yatırımları, yani hepsine de Carry Trade deseniz, ki bir kısmı on yıl vadeli, beş yıl vadeli, iki yıl vadelidir, onların hepsine Carry Trade dahi deseniz, bunların rezerv artışındaki payı üçte bir düzeyinin altındadır. Uluslararası tanıma göre rezerv yeterliğini sağlamış durumdayız. Son bir buçuk yılda ülke risk primimiz 450 baz puandan fazla düştü. Aynı dönemde gelişmekte olan ülkelerdeki risk primindeki düşüş bunun onda biridir. Bir program yoksa, program başarılı bir şekilde uygulanmıyorsa, bir ülkenin risk primi kendisine benzer ülkelerden nasıl oluyor da aynı dönemde on kattan fazla düşüyor diye sormak lazım.
Bu program öncesinde 10 yıl vadeli gösterge tahvilimizin maliyeti %10’un üzerindeyken bugün %7 civarına düşmüş. Yani Türkiye’nin dış kaynak maliyeti %30 düşmüştür. Real sektör ve bankalarımız çok daha uygun koşullarda finansmana erişiyor. En önemlisi Türk Lirası’na güveni kazandırdık. Bakın, program öncesi %36 seviyesine düşen Türk Lirası mevduatın toplam içindeki payı %57’yi aşmış durumda. Kur korumalı konusunda çok eleştiri geldi. Tam 68 haftadır kesintisiz bir şekilde kur korumalı mevduat düşüyor. Kur korumalı mevduat stoku geçen sene zirve 3.4 trilyon liraydı. Bugün itibariyle 1.2 trilyon liranın altına düşmüş durumda. 2024 yılına bir bakalım. Mevduat faizi ortalama %54.6. Ama kur artışı bunun yarısı bile değil. Dolayısıyla 2024 yılında devam eder KKM hesaplarına herhangi bir zarar söz konusu değildir.