Şimşek, para politikasının etkisinin devreye girmeye başladığını vurgulayarak, “Negatif mali itki ve daha destekleyici gelir politikaları dezenflasyonu hızlandıracak” ifadesini kullandı. Firmaların fiyatlama davranışının da iyileştiğini sözlerine ekledi.
Cari açıkta kaydedilen daralmaya dikkat çeken Şimşek, “Petrol ve doğal gaz üretimindeki artış, enerji dönüşümü ve aktif sanayi politikalarıyla cari dengedeki iyileşmeyi kalıcı hale getiriyoruz” dedi. Ayrıca, rezervlerin artışının dolarizasyondaki azalmadan kaynaklandığını belirtti.
Türkiye’nin 90 milyona yaklaşan nüfusu ve 15 bin dolarlık kişi başına geliriyle büyük bir ekonomi olduğunu ifade eden Şimşek, ülkenin büyüme performansının gelişmekte olan ekonomiler arasında öne çıktığını vurguladı. Kalifiye iş gücüne sahip olmanın yanı sıra güçlü bir üretim kültürü bulunduğunu da belirtti.
Türkiye’nin AB ile yakınlığının iki taraf için de faydalı olacağını belirten Şimşek, Türkiye’nin yük olmaktan ziyade kazanım olduğunu vurguladı. AB’deki siyasi engellerin bu entegrasyonu zorlaştırdığını ifade etti.
Ticaretteki parçalanmalara karşı Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gerektiğini söyleyen Şimşek, bu güncellemenin ticaret hacmini artıracağını kaydetti. “Herkes bundan faydalanabilir ancak siyaset buna engel oluyor” diyerek durumu özetledi.
Bakan Şimşek, ayrıca Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’ne yönelik terör saldırısının ardından PKK’nın bir terör örgütü olduğunu ve bazı çevrelerin barış istemediğini vurguladı.