Kavcıoğlu, küresel ekonominin Türkiye’nin de aralarında bulunduğu birçok ülkeyi etkileyen değişen jeopolitik koşulların baskısı altında olduğunu belirterek, bu baskılara karşı koyabilecek istikrarlı bir ekonomik ortamın geliştirilmesinin şart olduğunu vurguladı. Kavcıoğlu, bunun ön koşulunun finansal iletişim ve işbirliği olduğunu ifade etti.
Kavcıoğlu, yatırımların etkili sonuçlar doğurmasının finans kanallarının etkin bir şekilde kullanılmasıyla mümkün olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Türk bankacılık sektörü aktif kalitesi, sermaye yapısı, likidite yeterliliği ve karlılık bakımından kendini ispat etmiş, pek çok badireli dönemi güçlenerek atlatmış ve performansı açısından diğer gelişmekte olan ülkelerden pozitif yönde ayrışmıştır. Güçlü ve sağlıklı mali bünyeleriyle, bankalarımız uluslararası standartlara tam uyumlu bir şekilde ekonomimizin güven çıpası olmaya devam etmektedir.”
Şahap Kavcıoğlu, Arap ülkelerinin ticaret ortaklığının dost ülkelerin ekonomilerine de katkıda bulunduğunu söyledi.
Kavcıoğlu, “Türkiye’de faaliyet gösteren 8 bankada 28,7 milyar lira sermaye ile önemli bir paya sahip Arap ülkelerinin Türkiye’de yönettikleri aktif toplamı 3,8 trilyon liradır. Bu tutar sektördeki toplam aktifin yüzde 14,7’sini oluşturmaktadır.” diye konuştu.
Arap bankalarıyla ilişki ve işbirliği kapsamında Türk bankalarının da Arap coğrafyasında faaliyetlerini sürdürdüğüne işaret eden Kavcıoğlu, Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların Bahreyn’de 8, Irak’ta 7, Katar’da 1, Somali’de 1, Sudan’da 1 ve Suudi Arabistan’da 1 şubesi, ayrıca Mısır’da 1 temsilciliği bulunduğunu aktardı.
Kavcıoğlu, Türkiye ile Arap dünyası arasındaki derin ve köklü ilişkilerin, bankacılık ve finans sektörleri vasıtasıyla yeni bir güç kazandığını ve bu birlikteliğin her geçen gün daha da pekiştiğini de ifade etti.