Türkiye’deki yüksek enflasyonun ekonomik sistemin yapısal sorunlarından kaynaklandığını belirten Acemoğlu, dezenflasyon programlarının ya hızlı ya da yavaş ilerlemesi arasında riskli bir denge olduğunu söyledi. Hızlı bir dezenflasyon programında ücretlerin düşeceğine, yavaş bir programdaysa enflasyonun tek haneli seviyelere düşmesinin yıllar alabileceğine dikkat çekti.
Acemoğlu, tüketimi azaltmadan enflasyonu düşürmenin mümkün olmadığını ifade ederek, “Enflasyon, düşük verimliliğin bir semptomu. Türkiye, kurumlarını iyileştirmedikçe bu sorunu çözemez. Yolsuzluk, hukukun üstünlüğü ve bütçe yönetimi gibi yapısal sorunlara odaklanılması gerekiyor,” şeklinde konuştu.
“21. Yüzyılın Fırsatları ve Zorlukları” başlıklı sunumunda yapay zeka, yaşlanan nüfus ve iklim değişikliği gibi küresel eğilimlere dikkat çeken Acemoğlu, Türkiye’nin bu zorluklarla başa çıkabilmesi için insan kaynağına ciddi yatırımlar yapması gerektiğini belirtti.
Acemoğlu, “Teknolojiyi doğru kullanmak yalnızca yatırım değil, stratejik bir planlama gerektiriyor. Türkiye’nin, gençlerine daha fazla fırsat ve özgürlük sunarak parlak zihinlerin ülke içinde kalmasını sağlaması gerekiyor,” dedi.
Acemoğlu, yapay zeka yatırımlarının dünya çapında 1 trilyon doları aştığını vurgulayarak bu teknolojinin iş gücünü desteklemek yerine otomasyona odaklanmasının eşitsizliği artırdığını belirtti. “Yapay zekayı doğru kullanmazsak, yalnızca sermaye sahiplerini zenginleştiren bir sistem yaratırız,” diyen Acemoğlu, insan verimliliğini artıran çözümlere yönelmenin önemine dikkat çekti.