Aktaş, “Yılın ilk yarısında 31.50 olan ortalama kurdan sonra, yıl ortalamasının 36.78 olması için ikinci yarıda ortalama kurun 42 lira olması gerekiyor” dedi. Ancak mevcut dolar kurunun 33 lira civarında seyrettiğini belirten Aktaş, bu hesaplamaların sadece basit bir matematiksel işlem olduğunu ve kur tahmini yapmanın kendi işi olmadığını vurguladı.
Aktaş, ikinci yarıda ortalama kurun 42 lira olması durumunda yıl sonu dolar kuru için bir tahminde bulunmanın mümkün olduğunu belirtti ve bu tahminin 50-51 lira civarında olacağını ifade etti. Ancak Aktaş, “Bu benim işim değil, kur tahmini yapmak uzmanların işi” diyerek, bu tahminlerin gerçekleşme olasılığının düşük olduğunu belirtti.
Ekonomist, “Olağanüstü gelişmeler yaşanmadığı takdirde dolar kurunun yılın ikinci yarısındaki ortalaması 42 lirayı bulmayacak, yıl sonunda da 50-51 lirayı görmeyecek” dedi. Aktaş’a göre, Türkiye’de bazen hedefler olumlu yönde sapma gösterebiliyor ve bu yılın kur varsayımı da böyle bir sapma gösterebilir.
Aktaş, normal koşullar altında dolar kurunun yılın ikinci yarısında 42 lirayı bulmayacağını ve yıl sonunda 50 lirayı aşmayacağını belirtti. Ayrıca, yıl ortalamasının da orta vadeli programda öngörülen 36.78 düzeyine ulaşmayacağını vurguladı.
Aktaş, “Yılın ikinci yarısındaki ortalama 42 olmazsa, yıl sonu 50-51 olmazsa hangi düzey görülür?” sorusuna kesin bir cevap veremiyor ve kimsenin bu soruya kesin bir cevap verebileceğini düşünmüyor. İlk altı aydaki yüzde 12’lik dolar artışının, yıl sonunda yüzde 51’e çıkmasına izin verilip verilmeyeceğini de sorguluyor.
Aktaş, enflasyonla mücadelede Türk parasının reel olarak değer kazanmasının önemli bir araç olduğunu belirtiyor ve yılın ikinci yarısında da bu politikanın devam edeceğini öngörüyor. Bu nedenle, dolar kurunun 42 lirayı bulmayacağını ve yıl sonunda 50-51 liraya çıkmayacağını bir kez daha vurguluyor.