Hanke, “Türkiye’nin şu anki resmi enflasyon oranı yıllık %75 ve bu oran her ay güncelleniyor. Benim güncel enflasyon ölçümüm ise yıllık %41 seviyesinde. Türkiye’nin resmi enflasyon ölçümleri benim ölçümlerimi takip eder” dedi.
Aynı zamanda Türkiye’de enflasyon oranlarının düşeşe geçeceğini ve bunun olumlu bir gelişme olduğunu da aktardı. Fakat Hanke, Türkiye’nin yüzde 5 enflasyon hedefine ulaşması için hala kat etmesi gereken uzun bir yolu olduğunun da altını çizdi.
Hanke, faiz oranlarının enflasyonla mücadele için yeterli olup olmadığına dair soruya “Merkez Bankası’nın 27 Haziran’da yapacağı toplantıda, TCMB’nin faiz oranını %50 seviyesinde artırmasını önerirdim. Geniş tanımlı M3 para arzı hâlâ yıllık olarak %36,2 oranında artıyor. Bu oran, Türkiye’nin enflasyon hedefi olan %5’e ulaşmasıyla tutarlı olan yaklaşık %12’lik Hanke’nin Altın Büyüme Oranı’ndan üç kat daha yüksek” yanıtını verdi. Hanke, önerisinin gerçek olması için TL’nin istikrara kavuşacağını söyledi.
Hanke, Merkez Bankası’yla ilgili de konuşarak, “Merkez Bankası başkanının değiştirilmesi yapısal bir reform olarak nitelendirilemez. Örneğin, Merkez Bankası’nı bir ‘para kurulu’ kısıtlamasına almak yapısal bir reform olarak nitelendirilebilir ve bu Türkiye’de yapılacak en önemli reformlardan biri olurdu” ifadelerini kullandı. Özelleştirmeleri yapısal reformlar listesinde üst sıralara koyacağını söyleyen Hanke, “Ayrıca, Türk iş dünyasının üzerindeki bürokratik baskının kaldırılması da reform olarak nitelendirilebilir” dedi.
1990 yıllarının başından bu yana Türkiye’deki gelişmeleri takip ettiğini söyleyen Hanke, “TL’yi istikrara kavuşturmanın ve enflasyonu kesin olarak sonlandırmanın en iyi yolunun TCMB’yi bir ‘para kurulu’ kısıtlamasına almak olduğuna karar verdim” sözlerine yer verdi.