İPA’nın raporuna göre, 2017-2018 döneminde kişi başı yıllık sebze tüketimi 283,1 kilogram iken, bu miktar 2022-2023 döneminde 261,7 kilograma düştü. 2010 yılında nüfusun %69,4’ü her gün en az bir kez sebze veya salata tüketirken, 2022’de bu oran %41,2’ye geriledi. Benzer şekilde, 2010’da nüfusun %57’si her gün en az bir kez meyve tüketirken, 2022’de bu oran %36,5’e indi.
Gıda fiyatlarındaki artış, pazarlarda ve marketlerde net bir şekilde gözlemleniyor. Ocak 2021’de pazarda 1 kilogram soğan 1 lira 88 kuruşken, Ocak 2024’te fiyat 17 liraya çıktı. Aynı dönemde 1 kilogram patatesin fiyatı 1 lira 88 kuruştan 21 liraya, domatesin kilosu ise 5 liradan 34,9 liraya yükseldi.
Bakliyat fiyatları da ciddi bir artış gösterdi. Ocak 2021’de 1 kilogram pirinç 7,6 lira iken, Ocak 2024’te 48,5 liraya ulaştı. Nohutun kilosu 10,3 liradan 76 liraya, kuru fasulyenin kilosu ise 13,7 liradan 84 liraya çıktı.
2024 yılında et ürün gruplarında yıllık fiyat artışı, bir önceki yıla göre %107,79 oranında arttı. Dışarıda yemek yemenin maliyeti ise %106,5 oranında yükseldi. Bu durum, özellikle dar gelirli ailelerin et ve dışarıda yemek yeme alışkanlıklarını ciddi şekilde etkiledi.
Dünya Bankası araştırmasına göre, nominal gıda enflasyonunun en yüksek olduğu ülkeler arasında Türkiye, Arjantin ve Zimbabwe’nin ardından üçüncü sırada yer alıyor. Bu sıralama, Türkiye’deki gıda enflasyonunun küresel ölçekte de ciddi boyutlarda olduğunu gösteriyor.