Döviz kurundaki çoğalış ve enflasyon, tekstil sektörünü çift doğrultulu olarak vurdu. Çiğ madde ve malzemelerdeki döviz maliyetlerindeki yükseliş, imal maliyetlerini artırdı. Aynı zamanda, harcayıcı maliyetlerinin de yükselmesiyle beraber arz eksildi. Bu negatif şartlar sebebiyle bir hayli tekstil firmayı iş yapma eforluklarıyla karşı karşıya kaldı ve kapandı.
Türkiye ekonomisindeki derinleşen krizin tesirleri tekstil sektöründe de seziliyor. Artan maliyetler ve arzın eksilmesi sebebiyle bir hayli işletme iflas bayrağını sürüklerken, ayakta kalmaya çalışan firmalar ise krize karşı direniyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bilgilerine göre, mayıs ayında sektörde faaliyet gösteren işletmelerin sayısı 586 eksilerek 19 bine düştü. Bu yarıyılda istihdam kaybı ise 116 bin çoğalarak 388 bine yanaştı. Bu sayılar hazır giyim sektörü ile beraber değerlendirildiğinde 150 bini aşan bir kayba işaret ediyor.
Tekstil sektöründeki bu zorlu yarıyılda bir hayli işletme mali kasvetlerle karşı karşıya kalırken, işsizlik de ciddi bir mesele haline gelmiştir. Krizin tesirlerini gevşetmek ve sektörü desteklemek için hükümetin acil tedbirler alması şart.
Yeni siparişlerde sert düşüş yaşanıyor. İstanbul Sanayi Odası Temmuz ayı PMI bilgilerine göre, tekstil sektörü yeni siparişlerdeki en sert yavaşlamanın olduğu sektör olarak öne çıkıyor. Yeni siparişler üst üste ikinci ay ivme kaybederken temmuzdaki yavaşlama, geçen senenin Ekim ayından beri azami oranda gerçekleşti.
Bu gidişat, imalde son 5 ayın ilk düşüşünü beraberinde getirdi ve istihdam ile satın alma faaliyetlerinde zayıflama yaşandı. Ayrıca, Merkez Bankası bilgilerine göre sektörde kapasite kullanım oranı da % 70,4’e kadar geriledi.