Elaris Genel Koordinatörü Volkan Demir, “Sıcak hava elektrikli araçların sürüş menzilini düşürüyor. Amerikan Otomobil Üreticileri Birliği’nin (AAA) 2020 yılında yaptığı bir çalışmaya göre, sıcaklar 35 dereceye ulaştığında elektrikli otomobillerin menzilleri yüzde 17 düşüyor. Ayrıca aşırı sıcaklar pilleri de etkileyerek çalışma sorunlarına neden olabiliyor. Çünkü lityum iyon piller en iyi 20-25 derece sıcaklık aralığında çalışıyor. Sıcaklıklar 45-50 derecenin üzerine çıktığında ise pilin elektronik aksamı daha hızlı bir şekilde bozuluyor ve şarj performansında genel bir düşüş oluyor” dedi.
Demir, aşırı sıcakların karşısında şarj istasyonlarının da konumunun önemli olduğunu belirterek, “Pil aşırı ısınma noktasına yaklaşıldığında akünün şarj hızı düşüyor. Akü, güvenlik nedeniyle pilin soğuması için şarj işlemini durduruyor. Bu nedenle özellikle yaz aylarında araç aküsünün soğutma sistemi büyük önem taşıyor. Bu tür bir sorunla karşılaşmamak için şarj istasyonunun her zaman güneş almayan veya güneşten korunan bir yere kurulması gerekiyor. Biz Elaris olarak, kurulumunu gerçekleştirdiğimiz AC ve DC şarj istasyonlarında bu konuya hassasiyet gösteriyoruz” diye konuştu.
Demir, aracın şarj edildiği saatin önemine dikkati çekerek şunları söyledi:
“Sıcak havalarda maksimum kapasitede pil şarj etmek de risk teşkil ediyor. Çünkü sıcaklar pilin aşırı ısınmasına neden oluyor. Bu konuda da müşterilerimize, elektrikli otomobillerini akşam veya gece saatlerinde şarj etmelerini öneriyoruz. Böylece, yüksek sıcaklıkların araç performansı üzerindeki etkilerini önlemek ve aynı zamanda şarj cihazının kapasitesinin daha iyi kullanılmasını sağlamak mümkün hale geliyor. Elaris olarak, bu konuda da müşterilerimize önemli bir avantaj sunuyoruz. EATON marka DC şarj cihazlarımızla, şarj istasyonlarında ortalama yüzde 55 olan verimliliği, yüzde 96 seviyelerinde tutarak piyasadaki en yüksek oranlardan birini sunuyoruz. Böylece şarj verimi ve süresini kayda değer oranda azaltıyoruz.”