ABD’de açıklanan veriler ekonominin “yumuşak iniş” yapabileceğine yönelik beklentileri güçlendirse de, Fed’in gelecek dönemde izleyeceği politikalara ilişkin soru işaretleri varlığını koruyor. ABD’de 20 Ocak’ta başkanlık koltuğuna oturacak Donald Trump’ın izleyeceği politikaların ekonomi üzerindeki olası etkilerine ilişkin belirsizlik devam ederken, Trump’ın politikaları ile Fed’in atacağı adımlar arasında uyumsuzluk çıkabileceğine dair kaygılar da piyasaların yönü üzerinde etkili oluyor.
Analistler, Fed’in bu hafta yapılacak yılın son Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısından çıkacak kararların yatırımcılar tarafından beklendiğini kaydederek, toplantı sonrası Fed Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı açıklamalarda bankanın bundan sonraki politikalarına ilişkin ipuçlarının aranacağını belirtti.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in bu hafta 25 baz puanlık faiz indirimine gitmesine kesin gözüyle bakılıyor.
ABD’de başkan seçilen Trump’ın, Çin başta olmak üzere önemli ticaret ortaklarına ek gümrük vergileri getireceğini açıklaması ve Fed’in politika faizini öngörülünden daha yavaş indirebileceğine yönelik fiyatlamaların güçlenmesi dolara olan talebi artırdı.
Dolar endeksi geçen hafta yüzde 1’e yakın yükselişle 107 seviyesinin üzerine çıkarak son 2 yılın en yüksek seviyesi olan 108,1’i zorlamaya devam etti.
Özellikle Orta Doğu’daki karışıklıklar ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa dair açıklamalar güvenli liman varlıklara yönelimi artırırken, altının ons fiyatı geçen hafta yüzde 0,6 yükselişle 2 bin 650 dolardan alıcı buldu. ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi de yüzde 4,40 ile son üç haftanın en yüksek seviyesine ulaştı.
Bölgesel jeopolitik risklerin artmasıyla Brent petrolün varil fiyatı da haftalık bazda yüzde 4,5 artarak 74,1 dolarda bulunuyor.