Maalesef emeklilik sistemimizi çok dar bir koridora soktuk. 16 milyonun üzerinde emeklimiz var. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Bu bir siyasi mesele değil bu bir memleket meselesidir. Siyaset yaparken ülke kaygısıyla gelecek kaygısıyla hareket edilmesi gerekiyor. Zamanında benim EYT ile görüşlerim negatifti. Ama diğer taraftan mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır diyerek EYT ile ilgili olmaması gerekenler yapıldı. EYT demek geleceğin kaynaklarını bugünden tüketmek demektir. Bunun için bunlardan uzak durmak lazım, popülizmden uzak durmamız lazım.
Enflasyon düşmeye başladığında fiyat düşecek beklentisi olmamalı. Yüzde 20’li rakamları konuşmaya başlayacağız. 2026’da yüzde 10’lu rakamları konuşacağız. Cazip iklimler yaratmakla ilgili çalışmalar var. Ne zaman vatanda hissetmeye başlayacak, yılbaşından sonra olacak.
Somut adım olarak ilk yapacağımız şey, enflasyon sepetindeki gıda. Yani tarım ve gıda. Vatandaş domatesini kavununu tarlada bırakıyor. Tarım bir ekonomidir. Köy politikası ve tarım politikasını ayırmamız lazım. Köylere her türlü desteği sağlayalım ama tarım bir ekonomidir. Vatandaşa öyle bir imkân sağlayacağız ki zaman planlamamız lazım. Havza planlamaları ve ölçek planlamaları. Köy ve kırsal politikalarını birbirinden ayırmamız lazım.”