Altaylı’nın köşe yazısının ilgili bölümü şu şekilde:
“(Mehmet Şimşek) geçen Haziran ayında Eylül ayında da iki kez ‘Yeni vergi planlarımızda yok’ demişti ve bu yasama yılında yeni bir vergi getirmeyi planlamadıklarını söylemişti. Ama dün birdenbire yepyeni vergilerle karşı karşıya kalmıştık. Açtım okudum sözlerini.
Ustaca kıvırıyordu aslında. Vergi oranlarında değişiklik olmayacağını söylüyordu, borsa ve kriptoya vergi gelmeyeceğini anlatıyordu ama aslında ‘Yeni vergi yok’ demiyordu.
Yalan söylemiyor, manipülasyonla kandırıyordu.
O yüzden de yeni vergiler geldi. Bunlardan en can yakıcı olanı, limiti 100.000 TL’nin üzerinde olan kredi kartlarından 750 TL ek vergi alınacak olması. Adına harç deyin, haraç deyin, ne derseniz deyin bu vergidir. Ekonomide kayıt dışını kontrol altına alacağım diye banknot çıkarmayın. Milleti kredi kartına mahkum edin. Milletin parasını Visa ve Mastercard’a peşkeş çekin.
Sonra bir de bu kartlara vergi getirin. Kredi kartları ile evini geçindirmeye, dar bütçesini çekip çevirmeye çalışan adama 750 TL daha geçirin. Bugün Türkiye’de limiti 100.000 TL’yi aşan 62 milyon kredi kartı var. Toplayacakları para 47 milyar TL. Hemen hemen 1,3 milyar dolar. Bunu da Savunma Sanayii’ne aktaracaklarmış. Önce ülkede tehdit varmış algısı yarat, sonra vergiyi dayat. Toplamı da 1,3 milyar dolar için. Bu para neye denk biliyor musunuz! Alamadığımız F 35’ler için ABD’ye ödediğimiz paraya. Alıp da kullanamadığımız ve depoya kaldırdığımız S 400’lere ödediğimiz paranın yarısından az. Ve Cumhurbaşkanı’nın ‘IMF bizden borç istedi, atın bir 6 milyar dolar dedim’ diye övündüğü paranın 4’te biri bile değil. Ve bugün Türkiye’ye yönetenler ülkenin hazinesini buna muhtaç hale getirmişler.
1,3 milyar dolar için hepinizin ama özellikle dar gelirlinin ailesini geçindirmek için muhtaç bırakıldığı kredi kartına, kart başına 750 TL vergi getirmek zorunda kalmışlar.
Çoluk çocuğun, üç kuruş için canını tehlikeye atan moto kuryenin motosikletine getirilen MTV’yi, zaten durgun olan emlak alım satımına getirilen fazladan vergiyi, araç alım satımına getirilen ek ödemeyi saymıyorum bile.
Cumhurbaşkanımız son iki ay içinde iki ABD seyahati yaptı. İkisine de 5 uçakla gitti. Tüm bu uçaklarla giden yüzlerce kişi, New York’un en pahalı oteli Peninsula’da, oraya sığmayanlar ise başka pahalı otellerde kaldılar. Siz tüm bunlar bedava mı zannediyorsunuz! İtibar öyle ucuz bir şey değildir. Sakın bana ‘Bu yeni vergiler Savunma Sanayii’ne gidecek’ falan denmesin. Vallahi kavga çıkarırım.”