Raporda, parasal sıkılaştırma, kredi büyüme sınırlamaları ve yüksek Türk Lirası (TL) fonlama maliyetlerinin bankaların kârlılığı üzerinde baskı oluşturduğu belirtiliyor. Özellikle bireysel borçluların daha zayıf geri ödeme performansı, bankaların kârlılığını olumsuz etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Fitch, bankaların karşılık ayırma ve kârlılık tamponlarının parasal sıkılaştırmanın etkisini atlatmak için yeterli kalacağını öngörüyor.
Fitch, rapor kapsamındaki Türk bankalarının faaliyet karı/ortalama risk ağırlıklı varlıklar (RVA) oranının 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 3,4’e düştüğünü, 2023’ün dördüncü çeyreğinde ise bu oranın yüzde 4,6 olduğunu belirtiyor. Raporda, yüksek faiz ortamının artan swap maliyetleri ve yasal kredi büyüme sınırlamaları nedeniyle bankaların marj baskısı altında olduğu vurgulanıyor. Varlıkların daha yavaş yeniden fiyatlandırılması da bu baskıyı artıran unsurlar arasında gösteriliyor.
Kredi değer düşüklüğü giderlerinin, esas olarak teminatsız perakende segmentindeki varlık kalitesindeki bozulmayı yansıttığı belirtiliyor. 2023 dördüncü çeyrekte yüzde 31 olan bu oran, 2024 yılının ilk çeyreğinde değer düşüklüğü öncesi kârın ortalama yüzde 41’ine yükselmiş durumda. Bu durum, bireysel kredilerdeki geri ödeme güçlüklerinin artmasına işaret ediyor.
Raporda ayrıca, kapsama alınan bankaların çekirdek sermaye rasyosunun 2024 birinci çeyrekte yüzde 12,8’e gerilediği ifade ediliyor. 2023 dördüncü çeyrekte yüzde 14,7 olan bu orandaki düşüşte, sıkılaştırılan tolerans, artan faaliyet risk ağırlıklı varlıkları (RWA) ve bazı bankaların temettü ödemeleri etkili oldu.
Fitch Ratings, Türk bankacılık sektörünün mevcut zorluklara rağmen, karşılık ayırma ve kârlılık tamponlarının parasal sıkılaştırmanın etkilerini hafifletebileceğini belirtirken, bankaların marj baskısı altında kalmaya devam edeceğini öngörüyor. Özellikle bireysel borçluların geri ödeme performansındaki zayıflığın ve kredi büyüme sınırlamalarının, bankaların kârlılığını etkilemeye devam edeceği tahmin ediliyor.