Kılınç, Türk bankalarının dış finansmana erişiminde çeşitli enstrümanlara başvurduklarını ve özellikle eurobond ihracına başladıklarını kaydetti. Bu süreçte yatırımcıların yeniden Türk bankalarına ilgi gösterdiğini vurgulayan Kılınç, büyük bankaların yanı sıra piyasada daha küçük bankaların da bu trendi takip ettiğini ifade etti. Son bir yılda bankaların sermaye benzeri ihracının yaklaşık 4,6 milyar dolar olduğunu belirten Kılınç, Türk bankalarının artık daha esnek bir pozisyona sahip olduğunu ve fiyatlandırmaya daha fazla odaklanacaklarını dile getirdi.
Dış finansmana erişimdeki iyileşmenin yanı sıra yabancı para mevduatının hala yüksek seviyede olmasının önemine de değinen Kılınç, bu durumun Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Kur Korumalı Mevduat politikasını etkilediğini belirtti. Kılınç, KKM’den çıkışların devam ettiğini ancak bu çıkışların TL yerine yabancı paraya yönelik olması durumunda risk oluşturabileceğini ifade etti.
Bankaların dış finansman ihtiyacındaki azalmanın ve politikalara müdahale risklerinin azalmasının olumlu bir gelişme olduğunu söyleyen Kılınç, bu durumun sürdürülebilir olmasının önemli olduğunu vurguladı. Bankaların not artışı konusunda ülke notunun önemli bir gösterge olduğunu belirten Kılınç, ülke notundaki potansiyel bir artışın bankalar için olumlu bir gelişme olacağını ifade etti.
Kılınç ayrıca, Türkiye’deki ekonomik büyümenin ilk çeyrekte yüksek seyrettiğini ve resesyon beklentilerinin olmadığını belirtti. Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2,8 büyümesinin beklendiğini ancak güçlü ilk çeyrek büyümesinin bu tahmini yukarı çekebileceğini söyledi.