Goldman Sachs ekonomistleri Clemens Grafe ve Başak Edizgil’in 20 Aralık tarihli raporunda, TCMB’nin olası bir faiz indiriminin erken bir gevşeme sinyali olacağı ifade edildi. Ekonomistler, Merkez Bankası’nın kredibilitesini güçlendirme odaklı bir politika izlediğini ve bu nedenle faiz oranını sabit tutmasının daha olası olduğunu vurguladı.
Raporda, TCMB’nin para politikası kararlarında kredibiliteyi artırma ve fiyat istikrarına bağlılık konularını öncelikli hedef olarak gördüğü belirtildi. Goldman Sachs, Merkez Bankası’nın bu yaklaşımının, özellikle yerel seçimler öncesinde, piyasa güvenini sağlamayı amaçladığını değerlendirdi. Ekonomistler, bu toplantının Mart ayında yapılacak olan ve TCMB’nin fiyat istikrarına yönelik daha güçlü adımlar atması beklenen toplantıyla kıyaslanabileceğini ifade etti.
Goldman Sachs, politika faizinin Ocak ayında 100 baz puan indirileceği tahminini koruduğunu açıkladı. Ancak, bu indirimin zamanlamasının ekonomideki dinamiklere bağlı olarak değişebileceği ifade edildi. Enflasyondaki yapışkanlık, ekonomik toparlanma sinyalleri ve beklenenden yüksek bir asgari ücret artışı gibi faktörlerin, faiz indirimi döngüsünün daha geç başlamasına yol açabileceği kaydedildi.
Raporda, son çeyrekte enflasyon oranlarında yukarı yönlü sürprizlerin yaşandığına dikkat çekildi. Hem TCMB’nin hem de Goldman Sachs’ın projeksiyonlarının ötesine geçen bu artışların, dezenflasyon sürecinde bir duraksama işareti verdiği belirtildi. Mevsimsellikten arındırılmış göstergeler, ikinci çeyrek itibarıyla dezenflasyonun yavaşladığına işaret etti.
Goldman Sachs, asgari ücrette beklenenden yüksek bir artışın enflasyonu artırabileceği ve gevşeme döngüsüne yönelik riskleri artırabileceği uyarısında bulundu. Banka, bu gelişmelerin, para politikasında daha temkinli bir yaklaşım gerektirdiğini savundu.
Yerel Seçimler ve Para Politikası
Raporda, yaklaşan yerel seçimlerin TCMB’nin kararlarını nasıl etkileyebileceğine dair analizlere de yer verildi. Ekonomistler, Mart ayındaki toplantının, TCMB’nin fiyat istikrarı taahhüdünü pekiştireceği önemli bir dönüm noktası olabileceğini ifade etti. Bu bağlamda, Aralık ayında alınacak kararların, piyasalarda Merkez Bankası’nın kredibilitesine yönelik algıları şekillendireceği vurgulandı.