Veriler, ABD merkez bankacılarının bir yandan enflasyonu kontrol altına almaya çalışırken bir yandan da resesyondan kaçınarak “yumuşak iniş” gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceklerine dair ipuçları sunacak. TÜFE verilerinin manşet ve çekirdek fiyatların aylık bazda yüzde 0,2 arttığını göstermesi bekleniyor.
KCM Trade baş piyasa analisti Tim Waterer, “Altın haftaya sağlam bir başlangıç yaptı, ancak hafif kar alımlarıyla bir miktar geriledi. ABD enflasyon verileri daha yumuşak gelirse fiyatlar bundan fayda görecektir, bu da ABD Merkez Bankası Fed’in Eylül ayında agresif bir faiz indirimine gideceği umutlarını yeniden canlandıracaktır. Eğer piyasalar 50 baz puanlık bir indirimin gerçekleşeceği konusunda daha iyimser olursa, bu durum altın fiyatını 2.500 dolar seviyesine doğru itebilir” dedi.
Mynet’in aktardığına göre, altın tahminlerine ilişkin bir açıklama da kuyumculardan geldi. Dünyadaki savaşlar ve gerginlikler nedeniyle altın fiyatlarının yükseldiğini söyleyen Samsun Kuyumcular Odası Başkanı Salih Özman, “Şu anda altın fiyatları dünya borsalarında 2 bin 400 doların üzerine çıktı. Türkiye’de gram altın fiyatı ise 2 bin 670 TL civarında seyrediyor. Bu bir müddet düşüş yaşamıştı. Fed’in faizleri daha hızlı artıracağı konuşuluyordu. Amerikan Merkez Bankası’nda (FED) altın fiyatları 2 bin 400 doların altına sarkıp 2 bin 370 dolarlara kadar gerilemişti. Ancak biz o zamanda da söylemiştik. Bu geri çekilmeler altın yatırımı yapmak isteyenler için bir fırsattı, bu fiyatlardan istifade etsinler diye. O dönemde Türkiye’de altın fiyatları 2 bin 300 TL’ye kadar gerilemişti. Ancak bu son dönemde Amerika’da işlerin yolunda gitmediği, Fed başkanlarının bir kısmının faiz indirimi konusunda acele edilmemesi gerektiğini ifade etmesi ile birlikte bankanın beklendiği kadar faiz indirmeyeceği ortaya çıktı. Benim şahsi kanaatim, faiz indirecekler ama bu faiz indirimi çok hızlı olmayacak. En azından bu sene bir kez faiz indirileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Altının her zaman güvenilir bir liman olduğunun altını çizen Salih Özman, “Fed faiz indirmediğinde, uluslararası piyasalarda gelişmekte olan ülke para birimleri karşısında dolar değer kazandı. Her ne kadar şu anda Türkiye’de bir döviz bolluğu oluşturularak dövizin cazibesini yitirdiği görünse de, faizlerin yüksek olmasından dolayı bu söylentiler dolar kurunu yukarı çekti. Tabii ki sadece ekonomik gerekçeler altın piyasasını artırmıyor. Altın, her zaman güvenli limandır. Puslu ortamlarda, savaş ve kıtlık dönemlerinde insanlar için güvenilir bir kaynaktır ve her zaman insanlar bunu ellerinde tutmaya çalışır, dolayısıyla kazandırır” şeklinde konuştu.
Dünyadaki olayların altın piyasasını etkilediğine değinen Özman, “Dünya merkez bankaları ellerinde altın bulundurmaya devam ediyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da altın rezervlerini sürekli artıran, hatta her zaman ilk üç içinde rezervlerine alım yapan bir merkez bankasıdır. Kısacası, dünya merkez bankaları bile altını güvenli bir liman olarak gördüğü için ellerinde tutuyor. Bu da bir talep oluşturuyor. Tabii ki son dönemde İsrail’in Filistin’de yaptığı katliamlar ve ortadaki savaş tehdidi de altın piyasasını etkileyebiliyor” diye konuştu.
Yılbaşına kadar altının yüzde 10 daha artabileceğini vurgulayan Özman, şunları söyledi: