Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, YouTube’ta yayınlanan “Şans Sohbetleri” programında altın piyasasındaki son gelişmeleri ve jeopolitik olayların ekonomiye etkilerini tartıştılar. Ağaoğlu, özellikle altın fiyatlarındaki hareketliliği değerlendirirken, altın ile faiz oranları arasındaki geleneksel bağın artık geçerli olmadığını vurguladı.
Ağaoğlu’na göre, geçmişte altın fiyatları genellikle ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararlarıyla yakından ilişkilendirilirdi. Ancak son dönemde altın fiyatlarında görülen sert yükselişler, Fed’in faiz politikasından bağımsız olarak gerçekleşti. Bu durum, altının “güvenli liman” niteliğinin ön plana çıktığını gösteriyor.
Programda, özellikle Ukrayna ve İsrail’deki çatışma ortamlarının çözüme kavuşturulamaması durumunda altın fiyatlarının yükselişinin devam edeceği üzerinde duruldu. Ağaoğlu, Fed’in faiz indirimi yapmasının altın fiyatları üzerinde beklenen etkiyi yaratmayabileceğini, çünkü piyasanın öncelikle jeopolitik risklere odaklandığını belirtti.
Güldağ ise programda, IMF Başkanı Georgieva’nın küresel ekonomi için öngördüğü “10 yıllık yavaş büyüme ve toplumsal hoşnutsuzluklar dönemi” tahminini hatırlatarak, bu tür makroekonomik belirsizliklerin altın talebini artırabileceğini söyledi. Altın fiyatlarındaki olağanüstü artışın ardında yatan nedenler arasında dünya genelindeki artan anksiyete düzeylerinin de bulunduğuna dikkat çekti.
Ek olarak, Güldağ ve Ağaoğlu, Çin ve Rusya gibi ülkelerin merkez bankalarının altın alımına devam etmelerinin, global ekonomik güç dengelerinde değişiklik yaratabileceğini ve yeni bir para birimi oluşturma ihtimalini gündeme getirdiler. Ancak Ağaoğlu, bu tezlerin gerçekçi olmadığını, zira altın miktarının para arzını desteklemeye yetmeyeceğini savundu.