“Emekli maaşlarında yapılan yüzde 30’luk kesinti, 2000 yılı öncesi ve sonrası maaş uygulamaları arasında ciddi bir eşitsizlik yaratmıştır” diyerek, intibak düzenlemesi yapılmadan emeklilerin yaşamakta zorlanacağını ifade etti.
Gürer, en düşük emekli maaşının asgari ücretle eşitlenmesi, bayram ikramiyelerinin artırılması ve ilaç katkı paylarının kaldırılması gibi düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi.
Gürer, devletin SGK primlerini yıllarca ödeyen emeklilere hak ettiği maaşı düşük bir şekilde verdiğini belirterek, emeklilerin insanca bir yaşam sürmesinin ancak maaş artışı ve çeşitli sosyal desteklerle mümkün olabileceğini ifade etti.
En düşük emekli maaşının asgari ücrete eşitlenmesi gerektiğini yineleyen Gürer, bu artışın 30 bin TL’ye çıkarılmasını önerdi.
Ömer Fethi Gürer, AKP iktidarları döneminde memur emeklilerinin de ciddi hak kayıpları yaşadığını vurguladı. 2002 yılında ortalama memur maaşlarının yüzde 87 oranında olduğu dönemin ardından bu oranın yüzde 41’e düştüğünü belirten Gürer, “Memur emekli maaşı artık asgari ücretin bile altına düştü. Emekli her kesim ciddi geçim sıkıntısı içinde” dedi.
Gürer, Türkiye’nin 2025 yılına girdiği bu dönemde vatandaşın borç yükünün her geçen gün arttığını ifade etti.
2025 itibarıyla toplam borç miktarının 3 trilyon 972 milyar TL’ye ulaşacağını belirten Gürer, takipteki borçların 110 milyar TL’yi geçtiğini ve bu borç yükünün emekli ve asgari ücretlilerin yaşamını daha da zorlaştıracağını söyledi.
“Asgari ücretli ve emekli, aldığı maaşla ancak geçimlerini sağlıyor, borçlarını ödeyemeyince kapıya icra dayanıyor” diyen Gürer, borçlu vatandaş sayısının arttığını ve bunun yoksulluğu derinleştirdiğini dile getirdi.